17. Hukuk Dairesi 2015/8125 E. , 2018/1630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerin oğlu/kardeşi ..."ın 01/01/2012 tarihinde ...-... karayolunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle hayatını kaybettiğini, ölüm olayının kayan aracın şarampole yuvarlanmasından kaynaklandığını, kaza sonrası ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/5 Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle yolun karayollarında bulunması gereken asgari hiçbir şartı taşımadığının belirtildiğini, ölüm olayından dolayı müvekkillerinin mağduriyetinin giderilmesi için davalı idareye yapmış oldukları başvurunun reddedildiğini, kazanın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığını belirterek, baba ... için 20.000,00 TL, anne ... için 20.000,00 TL ve kardeşler ..., ..., ... ile ...için ayrı ayrı 10.000,00 TL toplamından oluşan 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacılar baba ... için 7.500,00 TL, anne ... için 7.500,00 TL, kardeşler ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 27.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak belirtilen miktarlarda davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza sonrasında “kamyonet sürücüsü, aracının hızını, hava ve yol şartlarına göre ayarlamadığı, viraja yüksek hızla girdiği ve zincir takmadığı için asli kusurludur” şeklinde tutanak tanzim edilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tespit dosyasına göre, 16.04.2012 tarihinde keşif yapılmış, 04.05.2012 tarihli İnşaat Bilirkişisi raporunda sürücünün 3/8, davalı idarenin “yolun buzlanmaya karşı tuzlanmadığı, bariyer olmadığı, fiziksel ve geometrik standartların yetersiz ve hatalı olması” nedeni ile 5/8 oranında kusurlu olduğunu belirlemiştir. Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda sürücüye %75, davalı idareye %25 oranında kusur verilmiştir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak Genç Cumhuriyet Savcılığının Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden almış olduğu raporda davalı idareye atfı kabil bir kusur olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, davalının itirazları, trafik kazası tutanağındaki bulgular, olay yerine ilişkin bulgular ile olaydan hemen sonra olay yerine gelerek kaza tespit tutanağını tanzim eden tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenilmesi ve dosya kapsamındaki tüm deliller dikkate alınarak, raporlar arasındaki çelişkiyi gideren, denetime açık, İTÜ veya ... Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi “kurulundan” kusur durumları yönünden yeni bir bilirkişi raporu alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre; ... 6001 sayılı Yasanın 12/2. maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde davalı idare aleyhine harca hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 07.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.