20. Hukuk Dairesi 2018/3413 E. , 2018/5734 K.
"İçtihat Metni"...........
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 20/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili ..........tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/06/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve arkadaşları vekil......... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, müvekkillerinin her birinin .......102 ada 23 parselde kayıtlı ana taşınmaz üzerinde kurulu "........." isimli sitede bağımsız bölüm maliki olduklarını, davalının; müvekkillerinin kat maliki oldukları ana taşınmazın müteahhidi olup; satın aldığı dava konusu taşınmazın alt ve üst tarafında .......... yol terk ettiğini, terklerden sonra kalan dava konusu imar parselinde 48 adet mesken niteliğinde bağımsız bölüm oluşturarak; ortak mekan olarak da site ve mesken niteliğindeki bağımsız bölümler ile bütünleşmiş bir sosyal tesis ile ofis odası, elektrik dağıtım ve trafo odaları, site su depo yerleri ve otopark alanları ayırttığını, davalının daha sonra ......... 48 adet meskenin her birinin arsa payları ve numaralarını belirlediğini, mesken durumundaki bağımsız bölümlerden 5 adedini ..........isimli bir şahsa verdiğini, buna ek olarak 49 numara ile belirlediği sosyal tesisi de davalının kendi adına tescil ettirdiğini, davalının bağımsız bölümleri satışa sunduğunu alıcılara bütünleşmiş sosyal tesisi ve yerleşim planını göstererek havuzun ve sosyal tesisin sitenin müşterek malı olduğunu belirterek sattıklarını, plan ve projesinde ve yönetim planında "sitenin sosyal tesisi" olarak ayrıldığını, ancak kanun ve yönetim planına aykırı olarak buraya bağımsız bölüm numarası ve arsa payı verilerek tapuya tek kişi adına tescil edildiğini, sitenin ortak alanlarından olması ve bağımsız bölüm olarak tescili mümkün olmaması nedeniyle; dava konusu ana taşınmaz üzerinde kurulu kat mülkiyetine konu davalı adına tapuya kayıtlı 140/8504 arsa paylı 49 nolu sosyal tesis niteliğindeki bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, 140/8504 arsa payının tüm kat maliklerinin arsa payları oranına göre bölüştürülerek kat maliklerine ve ana taşınmaz üzerinde kayıtlı bulunan her bir bağımsız bölümün arsa payına eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekilinin vermiş olduğu 08/09/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu ..........23 parselde kayıtlı ana taşınmaz üzerinde kurulu kat mülkiyetine konu .......isimli sitede tapu ile bağımsız bölüm
.......
maliki olduğunu, davalının, davacının kat maliki olduğu taşınmazın müteahhidi olup başlangıçta satın aldığı dava konusu taşınmazın alt ve üst tarafında..........yola terk işlemi yapılmasından sonra kalan dava konusu imar parselinde 48 adet mesken niteliğinde bağımsız bölüm oluşturduğunu, ortak mekan olarak da site ve mesken niteliğindeki bağımsız bölümler ile bütünleşmiş bir sosyal tesis ile ofis odası, elektrik dağıtım ve trafo odaları, site su depo yerleri ve otopark alanları ayırttığını, davalının daha sonra site yönetim planı hazırladığını, bu plan ile davalının 48 adet meskenin her birinin arsa payları ve numaralarının belirlendiğini, davalının mesken durumundaki bağımsız bölümlerden 5 adedini.......isimli şahsa verdiğini, son durumda davalının 43 adet bağımsız bölümün.......... isimli şahsın ise 5 adet mesken niteliğindeki bağımsız bölümün maliki olarak ve buna ek olarak da dava konusu 49 numara ile belirlediği sosyal tesisi de kendi adına tescil ettirerek yönetim planını imzaladığını, bu yönetim planının Bodrum Tapu Müdürlüğüne tescil edildiğini, dava tarafça dava konusu ana taşınmaz üzerinde kurulu kat mülkiyetine konu ve ......Sitesine ait olan sosyal tesis niteliğindeki 140/8504 arsa paylı davalı tarafça adına tescil ettirilmiş 49 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, 49 nolu bağımsız bölümün 140/8504 arsa payının, aynı ana taşınmaz üzerinde kurulu diğer 48 adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarına sahip oldukları arsa payları oranında eklenerek tapuya kayıt ve tesciline, diğer kat maliklerince aynı konuda .......2014/364 esas sayılı dosyası ile açılmış olup halen derdest dava olduğundan iş bu davanın ...........2014/364 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşme talebi kabul edilerek işin esasına girilmiş ve mahkemece.......... 2006/379 Esas sayılı dosyasının tarafları ve sebebi aynı olup bu davanın daha önce açıldığı ve halen derdest bulunduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda kesin hüküm 303. maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup buna göre; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Dosya içerisinde bulunan ve mahkemece kesin hüküm olarak değerlendirilen, ..........2006/379 Esas sayılı dosyanın kararının incelenmesinden, davacı tarafın ...........olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada ise davacı taraf dava konusu sitedeki kat malikleri olup, önceki kararın bu dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmasından söz edilemez.
Hal böyle olunca, ..........2006/379 Esas sayılı dosyasının iş bu dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmayacağı hususları gözetilerek, mahkemece işin esasının incelenmesi ile toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.-TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak, kendilerini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.