2. Ceza Dairesi 2019/12876 E. , 2019/14854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerini tamamlanması gerekirken; dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanığa, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre kovuşturma aşamasında bildirdiği ve aynı zamanda da MERNİS adresine doğrudan 11/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın 24/11/2015 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın suça konu alışveriş merkezinde, giyim eşyalarını denediği sırada müştekinin kendilerinden şüphelenmesi üzerine sanık ile yanındaki kişiyi takibe aldıkları, devamla çantalarında bulunan kıyafetler için kasadan ücret ödemeden çıktıkları sıra da alarmın çalmasına müteakiben sanığın yakalanıp yanındaki kişinin kaçması şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın tüm aşamalarda üzerine atılı suçu kabul etmediği ve savunmalarında, İzmir"den Aksaray"a arkadaşı ... isimli arkadaşını ziyarete geldiğinde tesadüfen Balıkesirli olduğunu bildiği eski çalıştığı isyerinden tanıdığı ... isimli arkadaşı ile karşılaştığını, arkadaşının daveti üzerine evine gittiğini, yemek hazırlığı adına alışveriş için dışarı çıktıklarını ve suça konu alışveriş merkezine geldiklerinde kıyafet denedikleri sırada çantasını açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediği ... isimli arkadaşına verdiğini, reyondan çıktığında kendi çantasını aldığını ve mağaza çıkışına yaklaştıklarında mağazanın alarmı çalması üzerine arkadaşının kaçtığını, suça konu eşyaları ise çantasına ... isimli arkadaşının koyduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/04/2015 tarihli 2015/166 K. Sayılı kararı ile ayrılmasına karar verilen 2015/3693 sayılı soruşturma dosyasının akıbeti sorularak dosyaya celbinin sağlanması, sanığın savunmalarına binaen ... isimli kişinin tespiti adına sanıktan, gittiklerini beyan ettiği ev adresi ile öncesinde birlikte çalıştıklarını beyan ettiği işyeri bilgileri sorularak; tespit edilen bilgiler doğrultusunda ... isimli kişinin tanık sıfatıyla, mümkünse sanık ile aynı duruşmada hazır bulunmaları sağlanıp yüzleştirme işlemi yapılarak dinlenilmesi ve 01/04/2015 tarihli kamera inceleme tutanağına konu dosya içerisinde yer almayan kamera görüntülerine ilişkin CD temin edilerek, tamamının incelenmesi suretiyle görüntülerdeki kişinin tabir edilen ... isimli kişi olup olmadığının ve suça konu eşyaların sanığın çantasına adı geçen tarafından konulup konulmadığı hususlarının tespitine ilişkin atanacak teknik donanıma sahip bilirkişiden veya kriminal laboratuvardan ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.