11. Hukuk Dairesi 2016/9604 E. , 2018/4539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 23/12/2014 gün ve 2014/863 - 2014/815 sayılı kararı onayan Daire"nin 08/02/2016 gün ve 2015/7038 - 2016/1143 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile Tasfiye Halindeki ...Üretim Limited Şirketine tasfiye memuru olarak atandığını, aynı dosya üzerinden verilen karar ile de tasfiye memurluğu ücretinin 2009 yılı Ocak ayından itibaren 1.750,00 TL"ye yükseltildiğini ve bu ücretin 1/2"sinin anılan davanın davacıları, 1/2"sinin ise (o davanın da davalısı olan) işbu davanın davalıları tarafından ödenmesine karar verildiğini, davalıların 2012 yılı Şubat-Mart-Nisan-Mayıs aylarına ait tasfiye memurluğu ücretini, ayrıca, 2012 yılı Mart ayı KDV, 2012 yılı Ocak-Mart ayları muhtasar gideri, 2012 yılı Mart-Nisan ayları muhasebe ücreti, 2012 yılı Nisan ayı Kurumlar Vergisi ücretini ödemediklerini, alacaklarını temin maksadıyla başlattıkları icra takibinin de davalıların itirazı üzerine durduğunu, ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %40 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile Tasfiye Halindeki ...Üretim Ltd. Şti"ne tasfiye memuru olarak atandığını, aynı dosyada 09/02/2009 tarihli karar ile de müvekkili ..."ın tasfiye memurluğu ücretinin Ocak 2009 tarihinden itibaren 1.750,00 TL"ye yükseltilmesine, takdir edilen ücretin ½"sinin konu davanın davacıları, ½"sinin davalılar tarafından ödenmesine karar verildiği, 2012 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2013 yılı Ocak, Şubat Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarına ait olup yukarıda bahsi geçen karar gereği davalıların müvekkile ödemek zorunda oldukları aylık 875,00 TL tasfiye memuru ücretinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsilini teminen takip açıldığını, ancak takibin davalıların haksız ve mesnetsiz itirazları ile durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 08/02/2016 tarihli ilamı ile onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Asıl ve birleşen dava, tasfiye memurluğu ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile Tasfiye Halindeki ...Üretim Ltd. Şti"ne tasfiye memuru olarak atandığını, aynı dosyada 09/02/2009 tarihli karar ile de müvekkilinin tasfiye memurluğu ücretinin 1.750,00 TL"ye yükseltilmesine, takdir edilen ücretin ½"sinin davalılar tarafından ödenmesine karar verildiğini ileri sürmüştür. Davacı tarafından ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ücret arttırıma ilişkin ek kararına dayanılarak davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
HMK’nin 114/h maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak düzenlenmiş olup, HMK’nin 115. maddesinde ise dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında re"sen gözetileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut davada davacı için takdir edilen ücretin 1/2’sinin davalılardan tahsiline dair görevli mahkemede verilmiş bir ilam olmasına rağmen davacı, bu alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatmış ve itiraz üzerine dava açmıştır. Ancak, ilamların genel haciz yoluyla ilamsız takibe konu edilmesinin icra hukuku ve yargılama tekniğine uygun düşmediği, bu yola başvurmakta alacaklının hukuki yararının bulunmadığı gibi borçlunun hukuki durumunu da ağırlaştırdığı gerekçesiyle ilama dayalı bir alacağın ilamsız takibe konu edilemeyeceğine 21/07/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2017/2 Esas ve 2017/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı ile karar verilmiş olup, bu durumda İBK’nın bağlayıcılığı gözetilip ilama dayalı alacağın ilamsız takip konusu yapılamayacağı nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.02.2016 tarih, 2015/7038 E-2016/1143 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının asıl ve birleşen davada davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 08.02.2016 tarih, 2015/7038 E-2016/1143 karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının anılan nedenle asıl ve birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istekleri halinde karar düzeltme isteyenlere iadesine, 19/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.