17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10287 Karar No: 2019/13504 Karar Tarihi: 31.10.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10287 Esas 2019/13504 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2019/10287 E. , 2019/13504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği ihbarı üzerine yapılan yargılamada sanığa gönderilen tebligat evrakının iade edilmesi üzerine 09.11.2015 tarihinde sanığın yokluğunda hükümlerin açıklanmasına karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 196. maddesine aykırı davranılması, 2- Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükümlerle ilgili Bakırköy (Kapatılan) 22. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/103 Esas ve 2012/116 Karar sayılı ilamıyla yapılan ihbar üzerine hükümlerin açıklandığı, ancak ihbara konu olan kararda sanık hakkında TCK’nun 191/1. maddesi uyarınca hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nun 191. maddesinin 5. fıkrasında, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanması, 4. fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" şeklinde düzenleme getirmesi ayrıca aynı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"la eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde "Davanın düşmesi" ve "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle lehe olan bu düzenleme ve TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzümu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3- Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden 22.10.2009 tarih, 2009/762 Esas ve 2009/741 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara atıfta bulunularak gerekçesiz hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 31.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.