10. Hukuk Dairesi 2020/5763 E. , 2021/1332 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 26/05/2005 ile 30/05/2006 tarihler arasında davalı işverene ait minibüste şoför olarak geçen çalışmalarının tespitini istediği davada, mahkemece, kısmen kabulüne karar verilen ilk hüküm (kapatılan) Yargıtay 21. Hukuk Dairesince, 12/02/2015 tarihli 2014/3513 Esas ve 2015/1520 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırmaya dayalı olarak bozulmuş, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır .
Mahkemece, çalışmanın süresi ve tam-kısmi zamanlı olup olmadığı yönünden yapılan inceleme yetersizdir. İşin kapasitesi, çalışmanın niteliği ve süresi, kısmi ya da tam gün olup olmadığı belirlemek için re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip davacının çalıştığını iddia ettiği dolmuş hattı üzerinde, dava konusu dönemi kapsayacak şekilde çalışan şoför ya da aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler yöntemince re"sen saptanarak, davacının, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; tanıkların Kurum kayıtlarında görünen çalışmalarına ilişkin belgeler getirtilerek şoför olarak çalışıp çalışmadıkları, çalışmışlarsa işverenlikleri araştırılarak beyanları denetlenmeli, kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedibuçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı) tüm deliller toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."a iadesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.