11. Hukuk Dairesi 2018/3648 E. , 2020/598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/06/2017 tarih ve 2017/35-2017/109 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 21.01.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin çanta imalat ve pazarlama sektöründe 40 yılı aşkın bir süredir markası ve unvanı ile faaliyet gösterdiğini, davalı tarafından 26/06/2009 tarihinde keşide edilen ihtarname ile müvekkilinin davalı adına tescilli tasarımlarını izinsiz kullandığı ve ekte sundukları çanta tasarımlarının TPMK nezdinde tescilli olduğunu ve benzerlerinin üretilmemesi, piyasaya sunulmaması, aksi durumda dava açılacağını ihtar ettiklerini, söz konusu çantaların satışı veya pazarlanması halinde müvekkili şirketin ve diğer 14 adet muhatap sektörel firmanın ceza-i müeyyidelerle karşılaşacaklarının ve tazminat ödemek zorunda kalacaklarının ihtaren bildirildiğini, müvekkili şirketin bu ihtarname karşısında satışlarını durdurmak zorunda kaldığını, söz konusu tasarım çantaların elinde kaldığını, açılan davalarla davalı adına adına tescil edilen çanta ve kutu tasarımlarının hükümsüz kılındığını, bu kararlar alındıktan sonra müvekkili şirketin elinde kalan ve satılmayan ürünlerin tespiti için müvekkili şirketin depolarında tespit zarureti doğduğunu ve yapılan tespit ile 1220 adet askılı omuz çantası, 9235 adet sırt çantası, 13300 adet askılı el çantası ve 20531 adet kutu tespit edildiğini, davalının izah edilen tüm eylemlerinin TTK"nun haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini, davalının haksız rekabeti sebebiyle müvekkili şirketin elinde kalan ürünlerinin piyasa değerinin 350.000,00 TL"nin üzerinde olduğunu, ayrıca B.K"nun 49.maddesinde belirtilen şartların da gerçekleştiğini iddia ederek, davalının haksız rekabeti ve kusuru sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 11.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiş, 24/04/2015 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 28.182,25 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; kararların kesinleşmediğini, tescil belgeleri ile ihtarnameler çekmesinin davalı tarafın zarara uğradığı iddiası ile bağdaştırılamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının basiretli tacir gibi hareket etmeyerek, neticede kötü niyetli olarak tescil ettirdiği tasarım sebebiyle başvurusu üzerine davacının bu ürünlerin üretimini durdurduğu, davalı fiilinin geçerli olmayan ve sonradan hükümsüz kılınan ve hükümsüzlük kararının da geriye yürümesi sebebiyle yok hükmünde olan tasarımdan kaynaklanan ve TTK"nın 56. maddesinde ifadesini bulan haksız rekabet fiilini de oluşturduğu gibi, davacının tespit ve ihtar dolayısıyla ürünü üretmemesi sebebiyle, kayıtlarında yapılan incelemede de, toplam 28.182,25 TL zararının söz konusu olduğu gerekçeisyle davanın kısmen kabulü ile, 28.182,25 TL maddi ve takdiren 5.000.00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 24/04/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, tarihinde 21/01/2020 oybirliğiyle karar verildi.