Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/26812
Karar No: 2020/1414
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26812 Esas 2020/1414 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/26812 E.  ,  2020/1414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı iş yerinde 15.12.2011-15.05.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücret talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının ücret seviyesi noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda; davacı 15.12.2011-15.05.2014 tarihleri arasında şoför olarak çalışmış olup en son aylık net 1.700,00 TL ücretle çalıştığını, bu tutarın asgari ücret kadarlık kısmının bordrolarda gösterildiğini iddia etmiş, davalı taraf, davacı iddialarının doğru olmadığını savunmuş, hizmet döküm cetveli ve bordrolarda asgari ücret seviyesinde ücretin gösterildiği ve dönemin asgari ücretinin brüt 1.071,00 net 846,00 TL olduğu görülmüştür. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmış, bu kapsamda Kamyoncular Esnaf Odasınca aylık ücretin asgari ücret seviyesinde olabileceği bildirilmiştir. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarından ... “davalı şirkette 2011-2012 yılları arasında birlikte çalıştık. Ben davalı şirkette çalıştığım dönemde şoför olarak 1.500.00 TL ücret alıyordum. . Maaşımızın asgari ücret tutarını bankadan alıyorduk. Geri kalan kısmını elden veriyorlardı. “ ..., “Ocak 2011- Mart- Nisan 2012 yılları arasında davalı iş yerinde şehirler arası şoför olarak çalıştım. Davacının 2012 yılında en son aldığı ücret 1.300,00 TL idi yemek parası hariçtir. Yemek parası günlük 30,00 TL idi, asgari ücret bankadan kalan kısmı elden ödeniyordu. “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanıklarından ... ise 30.06.2015 tarihli celsede vermiş olduğu beyanında “Ben 4,5 yıldan bu yana halen davalı iş yerinde şoför olarak çalışmaktayım. Davacının en son aldığı ücret net 1.700,00 TL idi, ödemeler elden yapılıyordu.“ şeklinde beyanda bulunmuş olup beyan verdikten sonra aynı gün mahkemeye verdiği yazılı dilekçesi ile “Mahkemenizin yukarıda numarası yazılı bulunan dosyasından bugün tanık olarak bulundum. Davacının maaşı sorulduğunda yanlışlıkla şu anki kendi maaş+ primin ve yol giderlerimi söyledim. Bu şu anki ben ve yola giden diğer şoförlerin maaşıdır. Davacı yaklaşık 1.5.Yıl kadar önce işten ayrıldı. O tarihte benim maaşım ve prim toplamım 1.400,00-1.500,00 TL, yol avansı 35,00 TL’dir . Davacı yola çıkmadığı için asgari ücretle çalışmakta ancak şehir dışına .... gibi yükleme boşaltmaya gittiğinde yol parası almaktadır. Beyanımın bu şekilde dikkate alınmasını saygıyla arz ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm dosyaya sunulan belgeler ve tanık beyanları doğrultusunda mahkemece, davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de, davacı tanık beyanları ile yapılan işin niteliği ve özellikle davalı tanığı ...’un mahkemede vermiş olduğu yeminli beyanına itibar edilmesi gerekeceğinden, davacının ispatlanan iddiası doğrultusunda ücretinin son aylık net 1.700,00 TL olarak kabulü ile dava konusu alacakların hüküm altına alınmasının gerektiği anlaşıldığından, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Mahkemece, davacının iddiası ve tanık beyanları doğrultusunda haftada 12 saat fazla mesai yaptığı ve dini bayramlar dışında milli bayram ve resmi tatillerde çalıştığı tespit edilmiştir. Dosya içerisinde bir kısım takograf kayıtları yer alsa da kayıtlar incelendiğinde çok az bir dönemi kapsadığı ve hesaplamaya elverişli olmadığı görülmüştür. Davacı işyerinde 15.12.2011-15.05.2014 tarihleri arasında çalışmış olup davacı tanığı ..., 2011-2012 yılları arasında davacıyla birlikte çalıştıklarını, ... ise Ocak 2011- Mart- Nisan 2012 yılları arasında birlikte çalıştıklarını beyan ettiğinden bu tanıkların sigortalı hizmet döküm cetveli getirilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştığı belirlenerek davacı tanıklarının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretine ilişkin hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından ise takograf kayıtları hesaplama yapmaya elverişli olmadığından, davalı tanık beyanlarına göre de fazla mesai yapılmadığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığı anlaşıldığından ve davacı tanıklarının çalışma süresi haricindeki dönem için işyerinde çalışma düzenini bilmesi mümkün olmadığından söz konusu dönemler için fazla çalışma yapıldığının ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapıldığının ispatlanamadığının kabulü gerekir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi