22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/27470 Karar No: 2018/6324 Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/27470 Esas 2018/6324 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/27470 E. , 2018/6324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ADALET
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, işyerinde müvekkili hakkında asılsız iddialarda bulunulduğunu, çalışma koşullarının sürekli değiştirildiğini, mobbinge maruz kaldığını, işverence eşit davranma borcunun yerine getirilmediğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat ile ödenmediğini iddia ettiği ücret, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı istemi de gözetilerek davanın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Uyuşmazlığın normatif dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 58.maddesidir. Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar işyerindeki dedikoduya dayalı sağlıksız çalışma ortamı nedeniyle davacının psikolojik bunalıma girerek tedavi gördüğü, bu haksız dedikodu sebebiyle kendisi ve ailesinin üzüntü ve mağduriyet yaşadığı kabul edilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Davacı tanık beyanları, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunduğunun ispatında yetersiz olup kişilik haklarına yönelik saldırı davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır. Bu itibarla, manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.