Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe karşı borçlular, takibe konu çekin rızaları dışında ellerinden çıktığını, bu nedenle ödeme yasağı konulduğunu, borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiğini, imza eksikliğinden dolayı ciro silsilesinin geçersiz olması nedeniyle takibin iptalini talep etmişler, mahkemece borçlular aleyhine girişilen takibin iptaline karar verilmiştir.
TTK"nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun"un 589. maddesine göre; "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez." Somut olayda borçlu   takibe konu çekin keşidecisi olup, lehtar şirket yönünden cironun geçersiz olması, keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından, mahkemece adı geçen yönünden istemin reddi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan borçlu şirket hakkındaki borca itirazın kabulü nedeniyle İİK"nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.