Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/68
Karar No: 2019/4204
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/68 Esas 2019/4204 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/68 E.  ,  2019/4204 K.

    "İçtihat Metni"

    ... adına Av. ... ile 1- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ..., 2- ... aralarındaki dava hakkında İstanbul 1. İş Mahkemesinden verilen 27.03.2008 günlü, 2006/109-2008/96 sayılı hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle, tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasanın 36. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. (HUMK"nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile, mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi, ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hâllerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanarak işin esasına girildikten sonra, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle, tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri tamamen şeklidir. Kanunun amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanmasıdır. Hâl böyle olunca, kanun hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
    Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.”; Yönetmeliğin 16. maddesinde, “Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 28. maddesi gereğince, kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber, tebliğ çıkaran mercii, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtası ile tahkik ve tespit ettirir.
    Bu araştırmalardan sonra ilanen tebligatla ilgili işlemlerin nasıl yapılacağı ise, Tebligat Kanunu"nun 29 ve 30.maddeleri ile ilanen tebligatın yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü"nün 46 ve 47. maddelerinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu"nun ilana ilişkin 28. maddesi ile Tebligat Tüzüğü"nün 46. maddesindeki hükümlere uyularak çok yönlü araştırma (resmi ve hususi müessese ve dairelerden örneğin seçim kurullarından, vergi dairesinden) yapılarak, bundan sonuç alınamaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerekir. İlanen tebligat, başvurulacak son yoldur. Bu nedenle adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınıp soruşturmanın çok yönlü yapılması zorunludur.
    a-Dava konusu olayda, davalılardan gerçek kişi, ...’e ise, ilanen tebligat şartları oluşmadan ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmakla, dava dilekçesi ekli tebligatın bila tebliğ iade dönmesi üzerine, resmi kurumlardan usulüne uygun gerekli ve yeterli araştırma yapılmaksızın ilanen tebliğat yapılması hatalı olup, Mahkemece, davalı ...’in mernis adresi araştırılmalı, yoksa Nufüs Müdürlüğünden, davalıya ait bilgilerde belirtilmek suretiyle (mevcut olan nufüs bilgileri vs) nüfus kayıtları, Tapu Müdürlüğünden, Seçim Kurulundan, Askerlik şubesinden, Vergi dairesi, belediyeden adres araştırması usulüne uygun yapılarak, geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün gerçek kişi davalıya, Tebligat Kanunu"nun 10, 21. maddelerine göre davalıya usulünce tebliğ edildikten,
    b-Yine dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; gerekçeli kararın davacı ve davalı Kuruma tebliğ edildiğine dair tebliğ parçasının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ile davalı Kuruma gerekçeli kararın tebliğ edilmesi, davalı Kurumun temyiz dilekçesi davacıya tebliği sağlandıktan sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu eksiklikler giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi