19. Hukuk Dairesi 2016/4214 E. , 2016/9723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 21/10/2015
NUMARASI : 2015/338-2015/413
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının kefil olarak yer aldığını, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin talepten vazgeçilerek davalının takibe itirazının 47.937,61 TL alacak üzerinden iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı bankanın aynı alacaktan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini, tahsilde tekerrüre neden olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda, davacı bankanın aynı borca ilişkin olmak üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine ve aynı zamanda davalı kefil yönünden ilamsız icra takibine giriştiği, her iki takibin aynı miktar üzerinden yürütüldüğü, davacı bankanın davalı kefil yönünden giriştiği ilamsız icra takibinde hukuki bir yararının bulunmadığı, zira ipotekli takipte alacağın temin edildiği takdirde davaya konu icra dosyası bakımından davalının mükerrer ödemesine sebep olunabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.05.2015 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2014/18831 E. - 2015/7508 K. sayılı bozma ilamında " Davalı tarafından 24.02.2010 tarih 100.000 TL limitli dava dışı ..."ın “...doğmuş ve doğacak borçlarının ” teminatı olarak davacı banka lehine ipotek tesisinde uyuşmazlık yoktur. Diğer yandan davalı kredi borçlusu ile banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesini de kefil sıfatı ile imzalamıştır. İncelenen ipotek akit tablosundan, ipoteğin davalının kefalet sorumluluğunun teminatı olmadığı anlaşılmaktadır. Bir başka anlatımla davalı, davacı bankaya karşı borçtan hem kefalet limiti ile kefaleten, hem de ipotek veren olarak ayrı ayrı sorumlu olup davacı bankanın her iki sorumluluk için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takipleri yapmasında usulsüzlük yoktur. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. " denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 47.937,61 TL asıl alacak miktarı yönünden devamına, davalı takibe kötüniyetli olarak itiraz etmediğinden davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava değeri 183.092,80 TL"dir. Davacı vekili 24.05.2013 tarihli dilekçesi ile talebinin 47.937,61 TL olduğunu bildirmiştir. Bu durumda reddolunan kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.