Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8964
Karar No: 2019/42
Karar Tarihi: 28.01.2019

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8964 Esas 2019/42 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/8964 E.  ,  2019/42 K.

    "İçtihat Metni"

    Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkındaki yargılama sırasında, sanığa atılı eylemin 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında kaldığından bahisle, anılan kanunun 223/8. maddesi gereğince davanın durmasına ve dosyanın uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2017 tarih ve 2016/466-2017/411 sayılı kararını müteakip hazırlanan uzlaştırma raporu uyarınca sanık ile müştekinin uzlaşmayı kabul ettikleri gerekçesiyle sanık hakkındaki davanın düşürülmesine ilişkin anılan mahkemenin 15.03.2018 tarih ve aynı sayılı ek kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26.11.2018 gün ve 94660652-105-34-13615-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2018 gün ve 2018/96922 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında yapılan yargılama sırasında 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, yargılamaya konu suçun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle kovuşturma dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacının dosyaya 30.01.2018 tarihli raporunu ibraz ettiği, vaki raporda sanığın edimini ileri tarihe bırakmasına karşın Mahkemece uzlaştırma işleminin gerçekleştiğinden bahisle davanın 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereğince düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla, sanığın ediminin ileri tarihe bırakılması sebebiyle, anılan Kanun’un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254/2. maddesindeki “Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” şeklindeki hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şikayetçinin kovuşturma aşamasında katılan sıfatını alması ve CMK"nın 260. maddesinde hâkim ve mahkeme kararlarına karşı katılan sıfatını almış olanlar için kanun yollarının açık olduğunun belirtilmesi ile ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna ancak, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde başvurulabileceği de dikkate alınarak yapılan incelemede; kamu davasının açılmasından sonra sanığın üzerine atılı suçun uzlaştırma kapsamına alınması üzerine mahkemece, muhakemenin durmasına karar verilerek dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ardından 15.03.2018 günlü ek kararla katılan vekilinin yokluğunda düşme kararı verilmesine karşın, olağan kanun yoluna başvuru hakkı bulunan katılan vekiline söz konusu hükmün tebliğ edilmediği; katılan vekilinin, taksitlerin ödenmemesi nedeniyle yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği yönündeki başvurusunun 23.07.2018 tarihli ek kararla reddedilmesi üzerine düşme kararının verildiğini öğrendiğini beyan ederek, 07.08.2018 tarihli dilekçesiyle karara itiraz ettiği, ancak kararın niteliğinden ve kesinleştiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; mahkemenin davanın esasını çözmemesi nedeniyle durma kararı vermeyip, ara kararla dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderdikten sonra duruşmada hazır olan tarafların da beyanlarına başvurmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurması gerektiği, bu nedenlerle durma kararından sonra duruşma açılmadan düşme kararının verilmiş olması, hükmün itiraz kanun yoluna tabi olduğunu göstermeyeceği, zira devam eden yargılama sırasında duruşma açılarak verilmesi gereken kararın, dosya üzerinde yapılan inceleme ile verilmesinin istinaf yoluna başvurulmasına engel olmayacağı; öte yandan kabul edilebilir bir kanun yolu başvurusunda, merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı; kaldı ki, katılana tebliğ yapılmaması nedeniyle itiraz merciinin kararının da bu yönü itibariyle hatalı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, katılan vekilinin 07.08.2018 tarihli dilekçesinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi olarak kabul edilmek suretiyle, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 15.03.2018 tarih ve 2016/466-2017/411 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi