Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1767
Karar No: 2016/9718
Karar Tarihi: 30.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1767 Esas 2016/9718 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir bankanın müşterisinin murisine karşı düzenlediği bir senet için açılmıştır. Davacı vekili, senedin düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyeti olmadığını ve bankanın ağır ihmal ve kusuru olduğunu savunarak, müvekkilinin borcu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise senedin tanzim tarihinde murisin fiil ehliyetine haiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen bir rapora dayanarak davacının murisinin senet düzenleme tarihi itibariyle fiil ehliyetine sahip olmadığını belirledi. Bu nedenle davacının borçlu olmadığına ve davanın kabul edilmesine karar verildi. Ancak mahkeme, davanın mirasçı sıfatıyla açılmış olduğu ve mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olduğu konusunda yeterince dikkatli davranmadığı için kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 14. ve devamı maddeleri: Ayırt etme gücü bulunmayanların (küçükler, kısıtlılar) fiil ehliyetinin bulunmadığına dair hükümler içermektedir.
- İcra ve İflas Kanunu: Borçlunun takibi kapsamında, alacağı tahsil edilmek için yapılan icra işlemlerini düzenleyen bir kanundur.
19. Hukuk Dairesi         2016/1767 E.  ,  2016/9718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkilinin murisi...aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2010/8806 takip sayılı dosyası ile 590.000 Euro bedelli 03/12/2009 düzenleme tarihli 08/12/2010 ödeme tarihli bir adet senet ile kambiyo senetlerine özgü icra takibine girişildiğini, murisin icra takibinden sonra vefat ettiğini, geriye eşi...., kızı ..., oğlu... ve diğer oğlu olan müvekkilinin kaldığını,..."nın mirası reddettiğini, senedin düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyetine haiz olmadığını, bankanın ağır ihmal ve kusurunun bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borçu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, murisin senedin tanzim tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunu ve kendi özgür iradesi ile dava konusu senede imza attığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 15/10/2012 tarih 3784 karar nolu raporuna göre, muris ..."nın 03/12/2009 ve 02/12/2009 tarihlerinde, fiil ehliyetine haiz olmadığı, TMK"nun 14. ve devamı maddeleri uyarınca, ayırt etme gücü bulunmayanların küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiillerinin hukuki sonuç doğurmayacağı, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleri ile borç altına giremeyecekleri, bu durumda takibe ve davaya konu bonodaki imzalarından dolayı davacı murisi ..."nın fiil ehliyeti bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla mirasçısı davacı ..."nın da sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı bankanın işlem tarihi itibariyle davacının murisinin fiil ehliyetine haiz olup olmadığını bilecek durumda bulunmadığı, bu yönde dosyaya herhangi bir delil ve belge sunulmadığı gibi bankanın kötüniyeti ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava mirasçı sıfatıyla açılmış olup, bu durumda mirası reddetmeyen mirasçılar mecburi dava arkadaşı olup ya hep birlikte dava açmaları ya da terekeye mümessil tayin edilerek temsilci vasıtasıyla dava açılması gerekmektedir. Mahkemece sözü edilen dava şartının yerine getirilmesi için davacı vekiline süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yön üzerinde durulmaksızın işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi