10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/13863 Karar No: 2018/2696 Karar Tarihi: 19.03.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/13863 Esas 2018/2696 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiş ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri almıştır. Ancak tedbirin infazı sırasında çıkarılan uyarı yazısının usule uygun olarak tebliğ edilmediği ortaya çıkmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına karar verilmiş, ancak bu karar hukuka aykırıdır ve bozulmuştur. Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi, 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesi, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, 6099 sayılı Kanun'un 5. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2013/13863 E. , 2018/2696 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ... Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan uyarı yazısının gerekçeli kararda bulunan ... Mah. 850. Sok.No:14/1 ... adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın “muhatap tanınmadığında” iade edildiği, iade üzerine davetiyenin bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 04.10.2012 günü tebliğ edildiği ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, UYAP’tan yapılan araştırmada sanığın eski ve yeni mernis adreslerinin mevcut olduğu görülmekle, sanığın adresine, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.