Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; başhemşire olarak çalışan davalıya lise mezunu olmasına rağmen, yanlışlıkla önlisans mezunu olanlar için ödenen maaşın ödendiğini belirterek, davalıya fazla ödenen 3.069.88 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; 03.06.2013 tarihli kararında davalının iyiniyetli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03.06.2013 tarih, 2013/7949 E. - 9052 K. Sayılı ilamı ile sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince fazla ödeme ile ilgili araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiş, mahkemece; 02.04.2014 tarihli kararında bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 3.069.88 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davada, sebepsiz zenginleşme koşullarına göre, davalıya fazla ödenen maaşın tahsili talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, dava konusu alacağa faiz işletilmesi için TBK"nun 117/1. (BK.nun 101/1.) maddesinde, "muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer" hükmü gereğince davalının temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Davalıya gönderilen ihtarnamenin 19.12.2011 tarihinde tebliğ edildiği ve alacağın bir ay içinde ödenmesi talep edildiğine göre temerrüt tarihinin 19.01.2012 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi 19.01.2012 tarihinden itibaren işletilmesi gerekirken, mahkemece; ay be ay ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru değilse de; belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2008-2011 yılları için davalıya fazla ödenen bedel için hüküm fıkrasında yazılı bulanan "Ay be ay ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile tahsiline" cümlesinin silinerek, yerine "19.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün HUMK nun 438/ VII. maddesi gereğince düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.