11. Hukuk Dairesi 2018/2371 E. , 2018/4523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/03/2016 tarih ve 2013/223-2016/45 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı gerçek kişilerin beraber yazmış oldukları ve diğer davalı tarafından yayınlanan "İmparatorluk Tarihinin Kalemli Muhafızları Osmanlı Tarihçileri ...’e" isimli eserin bazı bölümlerinin, müvekkili ...’ya ait olup Kasım 2006 tarihinde ilk basımı yapılan ve dağıtılan “Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi” isimli edebi eserin bazı bölümlerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanuna aykırı olarak intihali suretiyle oluşturulduğunu iddia ederek FSEK 70/2. maddesince 10.000,00 TL, FSEK 70/3. maddesi için 10.000,00 TL ve FSEK 68/1. maddesi gereğince tespit edilecek rayiç bedelin en çok 3 kat fazlası olarak 10.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, FSEK 77. madde gereğince davalılara ait “İmparatorluk Tarihinin Kalemli Muhafızları Osmanlı Tarihçileri ...’e" isimli kitabın muhafaza altına alınarak dağıtımının durdurulması ve FSEK 78. madde gereğince masrafı davalılardan alınmak üzere mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, dava konusu eserlerin pek çok kaynaktan yararlanarak oluşturulduğunu, bunların tümünün dipnot ve kaynakçada belirtildiğini, her iki eserde farklılıkların olduğunu, aynı konu hakkında aynı dildeki sınırlı kelimeleri kullanma mecburiyetinin yazarların benzer ifadeler kullanmasına yol açtığını, davacının eserinin kaynakçada gösterildiğini, çalışma ders kitabı niteliğindeki müvekkili eserinde yapılan alıntıların sadece kaynakçada gösterilmesinin yeterli olduğunu, ayrıca diğer davalı ... Yayın Dağıtım San. ve Tic. AŞ"nin yayınevi olarak davalı yazarların eserinin neşredilmesi ve satışa sunulması ile sorumlu olduğunu, yazarların diğer hukuki ihtilaflarından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların "İmparatorluk Tarihinin Kalemli Muhafızları Osmanlı Tarihçileri ...’e" isimli eserde davacının "Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi" isimli eserinden kaynak göstermeksizin alıntı yapıldığı, davacının bu nedenle maddi ve manevi olarak zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tecavüzün niteliği göz önüne alınarak takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte, FSEK 68. madde uyarınca takdiren belirlenen 156,00 TL üzerinden 468,00 TL"nin 12/10/2013 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm özetinin ilanına, taraflar arasında farazi sözleşme kurulması nedeniyle 1. basıma ilişkin olarak kitabın el konularak muhafaza ve dağıtımının önlenmesine yönelik talebin reddine, fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin ve FSEK 70/2 ve 3"e ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, intihal sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda genel ve soyut ifadelerle davalı eser sahibi gerçek kişilerin dava konusu "İmparatorluk Tarihinin Kalemli Muhafızları Osmanlı Tarihçileri ...’e" adlı eseri meydana getirirken davacının "Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi" adlı eserini örnek aldıkları, ondan istifade ettikleri, eserlerin karşılaştırmasında bazı hususlarda benzerlik bulunduğunun sayfa sayısı gösterilmek suretiyle açıklandığı, bunların hangi bölümler olduğunun belirtildiği, dipnotlarda yapılan atıflarda özensiz davranıldığı, öncelik sırasının değiştirildiği, bazı bilgilerin hatalı aktarıldığı, dipnotlarda davacının kitabının kaynak gösterilmediği, açık bir intihal kastının tespit edilemediği, 5846 sayılı FSEK’in 35. maddesi uyarınca atıf usulüne uyulmadığı görüşü açıklanmıştır.
Ancak, 5846 sayılı FSEK’in 35/3. maddesine göre ‘Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadıyla bir ilim eserine konulması halinde iktibasın yapılabileceği, yine 5846 sayılı FSEK’in 35. maddesinin son fıkrasında iktibasın belli olacak şekilde yapılması, ilim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yerin belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eserler arasındaki benzerliklerin nelerden oluştuğunun somut olarak belirtilmediği, dipnottaki özensizliğin anılan kanun maddeleri uyarınca iktibas serbestisine aykırılık teşkil edecek şekilde kaynak bildirme oluşturup oluşturmadığı açıklanmamıştır. Bu durumda, mahkemece anılan hususlarda Yargıtay denetimine elverişli bir ek rapor ya da gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalılar yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekili ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.