19. Hukuk Dairesi 2015/13383 E. , 2016/9714 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının dava dışı ... ile yapılan sözleşme kapsamında teminat amaçlı bono verdiğini, bononun bedel kısmının daha sonra doldurularak icra takibi yapıldığını belirterek icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., bonoyu borçtan ötürü ..."dan aldığını, ödenmediği için icra takibi yaptığını, sözleşmeye tanık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., sözleşmeye göre davacının sorumlu olduğu vergi, elektrik, su, ... vergi, ceza ve primleri ödemediğini, ...."un talimatı ile ödenmeyen paralar için senedi doldurup ..."e ciro ederek verdiğini, sözleşmeye aykırı senet düzenlenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda, davacı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, davacı borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 26.02.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2013/810 E. - 2013/3600 K. sayılı bozma ilamında " Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İcra takibinin kesinleşmiş olması borçlunun İİK"nun 72.maddesine göre menfi tespit davası açmasına engel değildir. Başka bir anlatımla icra takibine itiraz etmemiş olan borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay"ın uygulaması da bu yöndedir. ( Yargıtay 19 HD 17/05/2004 T.2003/8950-5704 sayılı kararı, M.Oskay-C.Koçak-A.Değnekli-A.Doğan İİK şerhi 2.cilt 1672-1673 sayfa; Yargıtay 13 HD 24/11/1986 T. 4796-5742 sayılı kararı-YKD 1987/7 s. 1048-1049-B.Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası Ankara 2003, sayfa 37-38; Yargıtay 15 HD 27/10/1978, 2036-2071 (Yasa 1979/2 s.250) B.Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003 syf 39-40) Kaldı ki somut olayda davacı borçluya gönderilen kambiyo senetlerine özgü ödeme emri tebliğ edilememiş ve böylece davacı açısından takibin kesinleştiğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. " denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında işyeri işletme sözleşmesi bulunduğu ve bir teminat senedi verildiği, daha sonra davalılar tarafından bu senedin işletme sözleşmesi gereğince davacının sorumlu olduğu cezalar nedenine dayanarak 5.000 TL olarak doldurulduğu, 2007 yılının 8. ayında 11.83TL+ 30.40TL+1.388,97TL+1.388,97 TL idari para cezası olmak üzere toplamda 2,820,17 TL davalıların alacağı olduğu, yani 2.222,06 TL davacının borçlu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalılara 2.222,06 TL borçlu olmadığının tespitine, davalıların takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ..."un tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava konusu senedin davacı ile dava dışı.... arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesinin teminatı olarak verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 3. maddede yer alan "işyeri kapanması, ruhsatın iptal edilmesi" sonucunu doğuran ..."un işlem ve eylemleri ile sınırlı olarak zarar hesabı yapılıp varılacak uygun sonuca göre senetteki sorumluluk miktarının belirlenmesi gerekirken sözleşmede yer almayan ... prim alacaklarının lehdar zararları olarak hesaplanarak hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı ..."in temyiz itirazlarına gelince; senette hamil sıfatını taşıyan davalı aleyhine menfi tespite karar verilebilmesi için davalının senedi, bedelsiz olduğunu bile bile temlik cirosu ile alması gerekli olup davalının ne şekilde kötüniyetli olduğu açıklanmadan ve karar yerinde değerlendirilmeden bu davalı yönünden de kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."un tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı ve davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.