14. Ceza Dairesi 2016/7710 E. , 2017/727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar), fuhuş (sanık ...)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 26.05.2015 tarihli mazbata içeriğine göre gerekçeli kararın mağdure vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmakla bu hususta tebliğnamede mağdure vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesini isteyen görüşe iştirak edilmemiş ancak mağdurenin kayden 09.12.1998 doğumlu olması ve mağdure ile anne ve babası müştekilerin 25.09.2013 günlü duruşmada sanık ..."den şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, mağdureye yaşı nedeniyle tayin edilen vekilin sanık ... yönünden davaya katılma ve kurulan hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin sanık ... yönünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.
Sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme talebinin kanuni süresinden sonra yapılması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafii ile mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar haklarında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olayın intikal şekli ve zamanı, savunmalar, sanıkların kendileri arasında ve mağdure ile olan telefon konuşma içeriklerine ilişkin tape kayıtları, mağdurenin annesi ...."nın beyanları, kolluk araştırma ve inceleme tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkların mağdureye yönelik eylemlerini cebir veya tehdit kullanmak suretiyle işlediklerine ve mağdurenin, sanık ..."ın evine cebir, tehdit veya hile sonucu girdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden haklarında TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanması, sanık ... hakkında ise TCK"nın 109/1. maddesine göre hüküm kurulması yerine aynı Kanunun 109/2. maddesine göre hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 16.05.2014 ve 22.12.2014 tarihli raporlarında "ifade tutarsızlıkları nedeniyle sanık ..."nın eylemine bağlı olarak mağdurenin ruh sağlığının değerlendirilemediği" görüşünün belirtilmesi karşısında, sanığın eylemleri nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu hususunda şüphe oluştuğu anlaşıldığından hakkında TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanamayacağı nazara alınıp lehe aleyhe kanun değerlendirmesininde buna göre yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdurun iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurun hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya kapsamına göre de sanık ...."nin mağdureye karşı araç içinde gerçekleştirdiği eylemi sırasında hürriyetini kısıtlayan başkaca bir hareketinin bulunmaması karşısında, mevcut haliyle eylemin sadece TCK"nın 103/1. maddesi kapsamındaki çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar müdafileri ile mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.