Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10443
Karar No: 2019/8684
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10443 Esas 2019/8684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 536 parsel sayılı taşınmazın bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açtı. Mahkeme davacının lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak hüküm, eksik araştırma ve incelemeyle verildiği gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozuldu. Yerel bilirkişiler, ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve fen bilirkişiye keşif yapılması emredildi ve tarafların beyanlarına dayalı olarak deliller birlikte değerlendirilerek 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesi gereğince davanın kesinleştirilmesi istendi. Hüküm, davada yasal hasım konumunda yer alan davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddedildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddeleri.
16. Hukuk Dairesi         2016/10443 E.  ,  2019/8684 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp, 05.02.2015 tarihinde idari yoldan 4.059.931,85 metrekare yüzölçümü ile hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tapuya tescil edilen 536 parsel sayılı taşınmazın bölümleri hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde ve yeterince yararlanılmamış, hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli bölümlerin işaretlenmesiyle yetinilmiş, taşınmaz bölümlerinin niteliği yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin sürdürülüş biçimi, taşınmaz bölümlerinin önceki niteliği, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ve tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususları maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı şekilde sorulup açıklattırılmamış ve ziraat bilirkişisinin somut verilere ve bilimsel esaslara dayanmayan, soyut içerikli raporuna dayanılarak hüküm verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle tarihleri açıkça yazılmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki doğması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümleri imar-ihyaya konu edilmişse, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı ile, dosya arasında bulunan 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz bölümlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine ise, keşfi takibe imkan verir denetime elverişli rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların dava tarihine kadar davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve varılan sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken 536 parsel numarası ile Hazine adına ihdasen tescil edilmesi nedeniyle davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü, bu nedenle dava tarihinde tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada yasal hasım konumunda yer alan ... ve ..."nın davada taraf sıfatlarının kalmadığı gözden kaçırılarak, bu davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    18.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi