13. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5240 Karar No: 2018/6234 Karar Tarihi: 24.04.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/5240 Esas 2018/6234 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme hırsızlık suçlamasıyla mahkumiyete hükmetmiştir. Ancak, kişinin tedavi ve denetimli serbestlik sürecini iyi halli geçirmesi durumunda hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi zorunluluğu dolayısıyla ortada bir ceza mahkumiyeti bulunmadığı, anılan maddenin 2. fıkrası son cümlesine göre de tedavi ve denetimli serbestlik kararının durma kararı niteliğinde olduğu nazara alınarak ve her ne kadar hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK\"nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği düzenlenmiş ise de önceki yasa hükmünün sanık lehine olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamlar yönünden mahkemelerine ihbarda bulunulması mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK\"nın 191. maddesi ve 6545 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi 2 ve 5. fıkraları , 5271 sayılı CMK\"nın 231/8. maddesi, TCK\"nın 51/1-a maddesi ve 51/1-b madeleri, TCK\"nın 168. maddesi, CMK\"nın 232/2-d maddesi, TCK’nın 63. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2017/5240 E. , 2018/6234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 6545 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi 2 ve 5. fıkraları gereğince kişinin tedavi ve denetimli serbestlik sürecini iyi halli geçirmesi durumunda hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi zorunluluğu dolayısıyla ortada bir ceza mahkumiyeti bulunmadığı, anılan maddenin 2. fıkrası son cümlesine göre de tedavi ve denetimli serbestlik kararının durma kararı niteliğinde olduğu nazara alınarak ve her ne kadar hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği düzenlenmiş ise de önceki yasa hükmünün sanık lehine olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamlar yönünden mahkemelerine ihbarda bulunulması mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında yer alan ilamların 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesine esas olabilecek kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı, yine 5237 sayılı TCK"nın 51/1-a maddesine göre ertelemeye engel de teşkil etmediği ve müştekinin 20.11.2013 tarihli celsede dava açılmadan önce sanığın yakınları tarafından tüm zararının karşılandığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında herhangi bir zarardan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla, CMK"nın 231/6-b ile TCK"nın 51/1-b maddelerinde yer alan ölçütün karar yerinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekirken, sanık hakkında “ertelemeye engel sabıkası bulunduğundan” bahisle yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231 ve 5237 sayılı TCK"nın 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Hükmün gerekçesinde, müştekinin çalınan eşyalarının tamamının teslim edilmemesi sebebiyle sanık hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanmadığına karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında anılan maddenin uygulanması suretiyle kararda çelişki yaratılması, 3-Sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5271 sayılı CMK"nın 232/2-d maddesine muhalefet edilerek gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi ile TCK’nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.