15. Ceza Dairesi 2018/8600 E. , 2019/35 K.
"İçtihat Metni"Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçlarından şüpheli İlkay Uçarlar hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.03.2018 tarih ve 2018/28613-14588 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30.04.2018 tarih ve 2018/3035 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14.11.2018 gün ve 94660652-105-34-7594-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2018 gün ve 2018/92490 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilinin, şüpheli ...’ın müvekkili ... Ticaret Türk A.Ş İstanbul-Davutpaşa şubesinde finans bölümü çalışanı olarak 2009 ile 2017 yılları arasında müşteri cari hesapları üzerinde sahte belgeler düzenleyip, fiktif ödemeler göstermek suretiyle şirketi 1.070.353,09 Türk lirası zarara uğrattığından bahisle şikâyetçi olması üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı konuda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.09.2017 tarihli ve 2017/11706-17571 sayılı iddianame ile Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı ve yargılamanın 2017/552 Esas sayılı dosya üzerinde devam ettiği, şüphelilerinin ... ve ... olduğu, suç konusunun aynı olup aynı zaman dilimini kapsaması, dolayısıyla açılmış olan ve yürüyen bir yargılama olması gerekçesiyle şüpheli hakkında herhangi bir araştırma yapılmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şikayetçi vekilinin 13.03.2018 havale tarihli şikâyet dilekçesinde belirttiği hususların anılan iddianamede yer alan miktardan farklı olması, suç tarihlerinin farklı olması, şüphelinin anılan dosyada da sanık olarak bulunmasına rağmen iddianamede diğer şüpheli olarak ismi geçen ... hakkında itiraza konu soruşturma dosyasında şikâyet ve takibat bulunmaması karşısında, şikâyet konusunun mahiyetinin tespiti ve mükerrer olduğu iddiası bakımından ilgili yerlerden bilgi, belge, rapor getirtilerek ve gerektiğinde bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelinin şikayetçi şirkete karşı gerçekleştirdiği iddia olunan eylemlerinin aynı suç işleme kararı çerçevesinde işlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, yapılan işlemlerin farklı kişilerle ilgili olması şikayetçiye karşı işlenen suçun zincirleme şekilde işlenmesini etkilemeyeceği de dikkate alınarak; şüphelinin hangi tarihlerde şikayetçi şirkette çalıştığı tespit edildikten sonra mükerrer olduğu belirtilen ve Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyası ile benzer nitelikteki soruşturma dosyaları getirtilip, şikayet konusunun mahiyetinin tespiti ile mükerrerlik iddiası bakımından, ilgili yerlerden bilgi ve belgeler getirtilip, gerektiğinde bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra, işyerinde çalıştığı süre içerisinde gerçekleştirdiği iddia edilen suç ile aynı suç işleme kararı kapsamında birbirini takip eden zaman dilimi içerisinde atılı suçu işleyip işlemediği, bunun açılan kamu davasındaki suç ile aynı olup olmadığı tespit edilip, sahtecilik iddiaları konularında da araştırma yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30.04.2018 tarih ve 2018/3035 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.