Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını belirterek takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, bilirkişi raporuna dayanılarak takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine kararın Dairemizce, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesi ile bozulduğu, bozma kararından sonra duruşma açıldığı, itiraz eden borçlunun duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenileme talebinde bulunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinde;
Mahkemece, bozma sonrasında, Yargıtay bozma ilamının borçlu vekiline tebliğ edildiği, ancak duruşma gününün tebliğine ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, duruşma gününün borçlu vekiline tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken, duruşma günü tebliğ edilmeksizin borçlu veya vekilinin duruşmaya gelmediğinden bahisle karar tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK.nun 409.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve süresinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi  isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.