20. Hukuk Dairesi 2016/9500 E. , 2018/5710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ...... Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesi ile ...... köyü 101 ada 200, 217, 219 ve 223 nolu parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanlarından bu yana kullanımında bulunmasına rağmen davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğin belirterek taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya ...... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davanın kabulü ile, Tunceli ili ...... ilçesi, ...... köyü 101 ada 200, 217, 219 ve 223 nolu parsellerde kain taşınmazların, davalı Hazine adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz dilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman ve genel arazi kadastrosu 5304 sayılı Kanuna göre birlikte yapılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar hakkında usulünce orman araştırılması yapılmamış, taşınmazların zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı hususu belirlenmemiştir. Yine yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişlerin çekişmeli taşınmazların davacının babası ......"den miras kaldığını ancak kimin kullandığı hakkında bilgilerini olmadıklarını beyan etmesi ve yine davacı tanığının çekişmeli taşınmazların tüm kardeşlere kaldığını bilmesine rağmen sadece davacı ..."ın dava açtığını beyan etmesi karşısında mahkemece çekişmeli taşınmazların geçerli şekilde taksim edilip edilmediği ve taksim var ise taksime uygun şeklilde kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan davanın kabulü ile taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen......... Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi,bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. Sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığ yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları ve çekişmeli taşınmazların taksim ediliği ve taksime uygun şekile kullanıuldığının belirlenmesi gerekecektgir. Yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalıdır.
Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun tespiti halinde bu sefer taksim hususunun ispatı yönünden mahkemece davacının mirasbırakanı ...... ile diğer murisleri arasındaki irsî ilişkiyi saptayan verâset ilamlarının celbedilmesi, ortak miras bırakanın terekesine dahil dava dışı, başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı, mirasçılar arasında açılmış bir taksim davası olup olmadığı araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların, tapu kayıtları ile taksim dava dosyası getirtilmeli, ortak miras bırakanın terekesine dahil menkul mallar varsa menkul malların niteliği, adedi ve değerleri belirlenmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar hazır edilerek taşınmaz yapıalcak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği yolunda yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, diğer mirasçı ya da mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız belirlenmeli, bu konularda da yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı gözönünde tutulmalı, bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın taksime konu olmadığı, halen mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyete konu olduğu belirlendiği takdirde davacının taksime konu olmayan ve iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi çekişmeli taşınmazların kendi adına tescilini talep edemeyeceği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmeli, çekişmeli taşınmazların geçerli bir taksim sonucu davacıya isabet ettiğinin belirlenmesi halinde yukarıda bahsedildiği şekilde toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.