Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/7750 Esas 2019/16104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7750
Karar No: 2019/16104
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/7750 Esas 2019/16104 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, sanık yaralama ve hakaret suçlarından mahkum edildi. Ancak, temyiz başvurusunda bulunuldu ve incelenen belgelere ve tutanaklara dayanarak, dosyada başka nedenlerin bulunmadığı ancak bazı hukuki sorunlar olduğu belirtildi. Bu sorunlar şunlardır:
1- Yaralama ve hakaret suçları için haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadı.
2- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen bir kanun maddesi uygulandı ve bu CMK'nın 226/2. maddesine aykırıdır.
3- Hakaret suçunun işlendiği yerin aleni bir yer olması nedeniyle, TCK'nın 125/4. maddesi uygulanmadı.
4- TCK'nın 53/1-b maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi ve hak yoksunluğu koşulları dikkate alınmadı.
Bu nedenlerle, mahkeme hükmü bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere esas/hüküm mahkemesine gönderildi. Kanunlarla ilgili detaylı açıklama şöyledir:
- TCK'nın 29. maddesi, yaralama suçunu düzenler.
- TCK'nın 129. maddesi, hakaret suçunu düzenler.
- TCK'nın 86/3-e maddesi ve fıkrası, iddianamede gösterilmeyen bir kanun maddesidir.
18. Ceza Dairesi         2018/7750 E.  ,  2019/16104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yaralama, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanığın aşamalarda, katılanın kendisine hakaret ettiği ve kendisini yaraladığı şeklindeki savunması ile adli raporunun içeriği karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre yaralama suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    2- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 86/3-e madde ve fıkrasının uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
    3- Hakaret suçunun aleni bir yer olan sokakta işlendiği kabul edilmesine karşın TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
    4- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.