11. Hukuk Dairesi 2016/13413 E. , 2018/4517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2016 tarih ve 2015/77-2016/13 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 1995 yılında tescil ve ilan olunan ticaret unvanının ayırıcı unsurunun ‘...’ ibaresinden oluştuğunu, ‘...’ ibareli çok sayıda markasının bulunduğunu, markalarının tanınmış olduğunu, davalıların kötüniyetli olarak davacının da içinde bulunduğu firmalara ait başka markaları tescil ettirdiğini, markaları tescil ettirdikten sonra davacıya markayı satmayı teklif ettiğini, davalıların davacı ile aynı yörede faaliyet gösterdiklerini,davacının markalarından haberdar olduklarını, davalıların kötüniyetli olarak2013/73522 sayılı "..." ibareli marka başvurusuna, davacının itirazı üzerine itirazının YİDK kararı ile kısmen red edildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek YİDK kararının iptali ile marka tescil işlemlerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili, davacının tescilli markaları ile başvuru konusu işaret arasında tescil edilmek istenen mal ve hizmetlerin farklı olduğunu, davacı markalarının tanınmış olduğunu ispat edemediğini, kötüniyetli bir tescil olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ‘...’ ibareli 2004/14812 sayılı ve ‘...’ ibareli 2009/67563 sayılı markasının olduğu, davalıların "..." ibareli, 2013/73522 sayılı başvurusunun olduğu, davacının itirazının YİDK kararı ile 35.sınıf ve 43.sınıfta bulunan bir kısım mal ve hizmetler yönünden reddine karar verildiği, davacı şirketin ve ortaklarının uzun yıllardan bu yana İzmir ve yöresinde ‘...’ tanıtım işaretiyle ticari faaliyette bulunduğu, bölgesel bir bilinirlik kazandığı, markalarının ve ticaret unvanının ayırıcı unsurunun ‘...’ ibaresinden oluştuğu, davalıların da aynı bölgede oturup davacı ticari faaliyette bulundukları, davalı ..."in
davacının işletmesinin karşı komşusu, diğerinin de davacının bilgisayar işleri nedeniyle ticari ilişkide bulunduğu kişi olduğu, davacıdan ve markalarından haberdar olmamalarının mümkün olmadığı, davacının uzun zamandan beridir kullandığı markanın aynısının haklı bir neden olmaksızın adına tescil ettiren kişinin amacının bu işaretin bölgesel bilinirliğinden haksız yarar sağlamak olduğu, böyle bir davranış ise marka hakkının kötüye kullanımı anlamına geldiği, davalıların daha önce başkalarına ait markaların aynısı ve benzerlerini özellikle tescil ettirilmediği sınıflarda adlarına tescil ettirme girişiminde bulundukları, davacı tarafından tescilden vazgeçme istemiyle kendilerine gönderilen ihtarlara markanın satışını teklif ederek cevap vermeleri, markayı başkalarına satacaklarını ifade etmeleri amaçlarının marka yedeklemesi yapıp, gerçek marka sahibini pazarda engelleme, alanını genişletmeyi engelleme ve marka sahibine markanın başkaları eline geçeceği konusunda şantaj yapma amacı taşıdığı, davalıların bu eylemlerinin marka hakkının kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline, marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına kara verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPE"den alınmasına, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.