Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/3553 Esas 2016/2008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3553
Karar No: 2016/2008
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/3553 Esas 2016/2008 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/3553 E.  ,  2016/2008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/04/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, davalının kendisi hakkında cinsel istismarda bulunduğuna ilişkin şikayetçi olduğunu, hakkında takipsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine davalı hakkında iftira suçundan şikayetçi olduğunu, kamu davası açıldığını ve cezalandırıldığını belirterek bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir.
    Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Somut olaya gelince; dava konusu olayın gelişimi, tarafların sıfatı, sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.