Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5705
Karar No: 2021/1330
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5705 Esas 2021/1330 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Kurum işleminin iptali, davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti, kesilen yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilmesi ile davacının dava açıldıktan sonra Kuruma ödediği miktarın faizi ile birlikte tahsili isteğiyle bir dava açtı. Mahkeme, davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitiyle birlikte kesilen yaşlılık aylığının ödenmesine karar verdi. Ancak mahkemece, davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanması gerektiği, bu nedenle ileriye dönük yaşlılık aylığı bağlanamayacağı belirtildi. Mahkeme kararı, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu verildiği gerekçesiyle temyiz edildi ve Yargıtay tarafından bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 5335 sayılı Yasanın 30. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/son maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme) 6. maddesi
- 1982 Anayasası’nın 36. maddesi
10. Hukuk Dairesi         2020/5705 E.  ,  2021/1330 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, Kurum işleminin iptali, davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti, kesilen yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilmesi ile davacının dava açıldıktan sonra Kuruma ödediği miktarın faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, davalı Kurumun 5335 sayılı Yasa"nın 30. maddesi gereği ödenen aylıkların iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali, davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti, kesilen yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilmesi ile davacının dava açıldıktan sonra Kuruma ödediği miktarın faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 2015/6767 Esas – 2016/3948 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında, davacının davalı Kuruma 7.243,09 TL borçlu olmadığının tespiti ile,7.243,09 TL"nin ödeme tarihi olan 19/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının kesilmiş olan yaşlılık aylığının 01/05/2017 tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespitine, ödenmeyen aylıkların ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/son maddesindeki: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü uyarınca hüküm fıkrasının infaza elverişli ve açık olması gerekmektedir.
    Hükümler davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK"nun 297/son maddesi gereğince hüküm fıkrasının açık olması taraflara bahşedilen vazife ve haklar, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılmalı, hüküm infazı kabil olmalıdır. Dava açıldığı tarihteki şartlara göre karara bağlanmalı, şarta bağlı ve terditli hüküm kurulmamalı, hüküm fıkrasında asıl taleple birlikte yardımcı talepler hakkında da karar verilmelidir.
    Öte yandan; dava hakkı hukuki yarar ile sınırlıdır. Davacının dava açma hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde korunmaya değer bir yararı olmalıdır. Hukuki yarar bir dava şartı olup, mahkeme dava şartlarını re’sen incelemekle görevlidir. Dava açılmasında korunmaya değer bir hukuki yarar yok ise, davanın bu yönden esasa girilmeden reddi gerekir.
    Bu ilkeden hareketle, dava şartı olarak hukuki yararın varlığının, mahkemece, taraflarca dava dosyasına sunulmuş deliller, olay veya olgular çerçevesinde, kural olarak davanın açıldığı tarihe göre, kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Bu sayede, iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)"nin 6. maddesi ve 1982 Anayasası’nın 36. maddesinde düzenlenen "hak arama özgürlüğü" nün dürüstlük kuralına uygun kullanılması sağlanabilecek; bu durum, haksız davalar açmak suretiyle, dava hakkının kötüye kullanılmasına karşı bir güvence oluşturacaktır.
    Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır.
    Eldeki davada; 10/09/2012 tarihinde açılan dava tarihi itibariyle, davacı 5335 sayılı yasa kapsamında çalışmaya devam ettiğine göre, dava tarihinden sonraki 01/05/2017 tarihi yönünden ileriye dönük, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine dair hüküm kurulamayacağı göz önünde bulundurularak karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi