Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6391
Karar No: 2021/2945
Karar Tarihi: 27.04.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6391 Esas 2021/2945 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/6391 E.  ,  2021/2945 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2018 tarihve 2017/43 - 2018/91 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanıklar ..., ..., ...
    ve ... yönünden TCK"nın 314/2, 3713
    sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 62, 63, 58/9 maddesi
    delaletiyle 58/6-7 ve 5275 sayılı kanunun 108/4
    maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf
    başvurusunun esastan reddi,
    2-Sanık ... yönünden CMK"nın 223/2-e
    maddesi gereğince beraatine dair karar kaldırılarak
    TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53,
    62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair karar




    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık ... müdafinin duruşmalı inceleme talebinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanıklar açısından temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıklar ..., ..., ... ve ..."ün örgüte ait gazete ve dergilere abone olmaları ve bu yayınları takip etmeleri ile sanıklar ... ve ..."ün çocuklarını örgüte müzahir okula ve kreşe göndermelerinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanık ..."ün ByLock programını kullandığına ilişkin ikrarı ve dosya kapsamı nazara alındığında, ByLock kullandığına dair detaylı tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden hüküm kurulmuşsa da diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olması nedeniyle sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ..."ün temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 1, 2, 3 ve 4 numaralı maddelerinin dokuzuncu bentlerinde yer alan "delaletiyle 58/6-7 maddesi" ibaresinin ve onuncu bentlerinin tamamının çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809 E. ve 2017/5155 sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, kamuoyunca da bilinen eylemlerinden önceki tarihlerde sohbetlere katılan ancak mezkur tarihten itibaren örgütsel nitelikli eylem ve faaliyetlerine katıldığına dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyetini gerektirir yeterli delil bulunmayan sanığın, örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde başkaca bir eylem ve faaliyetinin bulunmaması karşısında konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında eyleminin sempati boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre;
    TCK"nın 58/9. maddesi bir ceza olmayıp cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, sanık ... hakkında anılan maddenin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık hakkındaki hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi