2. Ceza Dairesi 2020/3781 E. , 2020/2696 K.
"İçtihat Metni"
Elektrik hırsızlığı suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/2, 522 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri uyarınca 2.160,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2010 tarihli ve 2010/26 esas, 2010/208 sayılı kararının 31/03/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 06/07/2014 tarihinde hakaret suçunu işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine dosyanın yeniden ele alınarak, sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli ve 2016/96 esas, 2016/127 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/04/2016 tarihli ve 2016/533 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/10/2019 gün ve 94660652-105-34-10339-2019 Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2019 gün ve 2019/97439 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli kararını müteakip, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/7 esas, 2018/568 sayılı kararının, katılan kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/427 esas, 2019/3378 karar sayılı ilâmı ile yok hükmünde olduğunun belirtildiği gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli kararına katılan kurum tarafından yapılan itiraz üzerine, Ayedaş"ın 17/03/2016 tarihli ve 495 sayılı yazısında kurum zararını 01/03/2016 tarihinde ödediği belirtilen sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre geçikten sonra ödeme yapması nedeniyle ortadan kaldırma kararının verilemeyeceğinden bahisle, itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2/2. maddesinde, "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 223/4. maddesinde, "İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, her ne kadar 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesinde 6 aylık süre şartı öngörülmüş ise de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2018/3567 esas, 2018/8776 karar sayılı ilâmında, "...5237 sayılı Yasa"nın 163/3. maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması nedeniyle zararı tazmin etmesi halinde hükümlü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği gözetilerek, mahkemece duruşma açılıp, öncelikle hükümlünün kurum zararını giderip gidermediği katılan kurumdan sorularak, gidermediğinin belirlenmesi halinde normal tarifeye göre vergi ve cezalar hariç olarak bilirkişiye hesaplattırılacak kurum zararını gidermesi halinde, 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, karar verileceğine dair hükümlüye bildirimde bulunulması, ödeme için makul bir süre verildikten sonra ödemesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,..." şeklinde belirtildiği üzere, 6352 sayılı Kanun"da belirtilen 6 aylık süre geçmiş olsa dahi uyarlama yargılaması yapılması sırasında veya lehe kanunun uygulanması durumunda mahkemesince tanınan makul süre zarfında zararın giderilmesi halinde, anılan Kanun uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilecek olunması karşısında, somut dosya kapsamına göre, aleyhe itiraz üzerine, merciince kurum zararını 01/03/2016 tarihinde ödediği anlaşılan sanık hakkında mahkemesince üzerine atılı suç nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği hâlde, 6352 sayılı Kanun"a aykırı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle, belirtilen değişik gerekçe nedeniyle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü ... hakkında Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.03.2010 tarihli ve 2010/26 E., 2010/208 K. sayılı kararı ile 765 sayılı TCK’nın 492/2, 522 ve 647 sayılı Kanun’un 4. maddeleri uyarınca 2.160,00 TL(erteli) adli para cezası ile mahkûmiyete hükmedildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin 31.03.2010 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün denetim süresi içerisinde başka bir suç işlediği gerekçesiyle 23/02/2016 tarihli kararla erteli adli para cezasının, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesi uyarınca tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verildiği, hükümlü hakkındaki erteli adli para cezasının ortadan kaldırılmasına ilişkin karara yönelik katılan vekilinin itirazı üzerine itiraz mercii olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesince 07/04/2016 tarihli ve 2016/533 D. İş sayılı karar ile hükümlünün 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 aylık süre geçtikten sonra ödeme yaptığından bahisle itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
Atılı suçun elektrik enerjisi hırsızlığına ilişkin olması nedeniyle hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkemesince uyarlama yapılması gerekeceği, karşılıksız yararlanma olarak 5237 sayılı Yasa"nın 163/3. maddesi kapsamına alınan suçun, 6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş olması ve dosya kapsamına göre zararı tazmin ettiği anlaşılan hükümlü hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (İSTANBUL ANADOLU) 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 07.04.2016 tarihli ve 2016/533 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; hükümlünün 16.09.2003 tarihli eylem nedeniyle katılan kurumun zararını tazmin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ile 5271 sayılı CMK"nın 223/4-a maddesi uyarınca CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.