Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Olay tarihinden yaklaşık 1 ay önce boşaltılan ve yıkılmasına karar verilen binanın kapısı, pencereleri ile bodrum katından bir kısım hurda eşyaları çalan sanığın eyleminin, suça konu yer boşaltılmış olup suç tarihi itibariyle kullanılmaması nedeniyle konut sayılamayacağından, 5237 sayılı TCK"nın 116/1. maddesine uyan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden sanığın üzerine atılı bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi, 2-Müştekinin beyanı ile değer tespit tutanağı içeriğine göre; çalınan kapı, pencereler ile hurda eşyaların toplam değerinin 35-40 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Hırsızlık suçuna yönelik olarak; sanığın daha önce kasıtlı suçtan 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edildiği ve şartları oluşmadığı halde hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verilmesi, 4-Kabule göre de; uzun süreli erteli hapis cezasına mahkum olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararının verilmemiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... "in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, hırsızlık suçuna yönelik olarak, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince erteleme hükmü açısından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 24.04.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.