Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/3860 Esas 2019/13455 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamında, müştekinin, olay yerinin sokak lambasınına yakınlığı sebebiyle aydınlık olduğunu, sanığı kesin ve net olarak teşhis ettiğine dair beyanları, sanık ve müşteki arasında olay öncesinde bir husumet bulunduğuna dair bir delilin de dosyaya yansımadığı da gözetildiğinde, mahkemenin hükmünde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilerek, bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkim’in takdirine göre, sanık ..."nın temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 31/10/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Olay günü müştekinin evinin bahçesine sanık tarafından girilmek suretiyle müştekinin evinin balkonunda asılı bulunan çamaşırları almak için elini uzattığı iddiasıyla sanığın cezalandırılması için kamu davası açılmış ve TCK md. 142/2-h, 143/1, 35/2, 53, 58 ve TCK md. 116/4, 53, 58 uyarınca mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Sanığın atılı suçları işlediğine ilişkin müştekinin soyut iddiası dışında, savunmanın aksini gösterir her türlü şüpheden uzak yeterli kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı anlaşıldığından "Hükmün bozulması gerektiği görüşü" ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 31/10/2019