3. Hukuk Dairesi 2014/12581 E. , 2015/5690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2012/143-2014/268
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının kardeşi ile davalının eskiden evli olduklarını, evlilik birliği sırasında davacı tarafından araç satın alındığını ve aracın bedelinin de yine davacı tarafından ödendiğini, ancak araca ilişkin kredinin davalı adına çekilmesi ve aile içi güven ilişkisi nedeniyle aracın davalı adına tescil edildiğini, sonrasında davalı ile davacının kardeşinin boşandıklarını, boşanma protokolünde davalının aracı davacıya vermeyi tahattüt ettiğini, buna rağmen davalının aracı 3.kişiye satarak devrettiğini, araç bedelinin davacı tarafından ödenmesine ve aracın davacıya ait olmasına rağmen boşanma protokolüne aykırı olarak, aracın 3.kişiye devredildiğini beyan ederek araç bedeli ve araçla ilgili tüm giderler için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının her ne kadar boşanma davasında kendisine ait bulunan aracı vereceğini beyan etmiş ise de davacının bu boşanmada taraf olmadığını, dava konusu araç değerinin dava değerinin altında olduğunu, aracın bedelinin davalı tarafından ödendiğini, boşanma öncesi davalının aracına davacı ve kardeşi tarafından el konularak elinden alındığını, boşanma sırasında davalının tehdit edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabülü ile, 19.750 TL araç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacıya ait olduğu iddia edilen ve davalı tarafından 3. kişiye satılan araç bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dosyada mevcut bilirkişi raporunun incelenmesinden, dava konusu aracın ikinci piyasa değerinin 19.750 TL olduğu belirtilmiş, mahkeme tarafından da, bu rapor esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Hükme esas alınan raporda, aracın piyasa değerinin hangi tarih itibariyle 19.750 TL olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır.
Davalı tarafın alacaklısı tarafından dava konusu araç üzerine 22.8.2011 tarihinde haciz konulmuş ve araç bunun üzerine davacının elinden alınmıştır. Davacı ise, eldeki bu davayı 07/02/2012 tarihinde açmıştır. Davacı bu şekilde araç elinden gider gitmez, alacak talebinde bulunmayarak, zararın artmasına neden olmuştur.
Öyle ise mahkemece, dava konusu aracın davacının elinden fiilen çıktığı tarihin tespit edilerek, aracın bu tarih itibariyle ikinci el piyasa değerinin, bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesinden sonra bu bedel üzerinden yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.