11. Hukuk Dairesi 2016/13467 E. , 2018/4513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/06/2016 tarih ve 2015/289-2016/481 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar aralarında 21.05.2012 tarihinde acentalık sözleşmesi imzalandığını, acentelik hizmetinin 30.08.2014 tarihi itibariyle sona erdiğini, sözleşmenin 4. maddesine göre acenteye ödenecek masrafların kalem kalem dökümü yapıldığını, masraf kalemlerinin 6 ayda bir gözden geçirileceği ve bunların davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, acentenin davacı tarafça devir tarihinde masraf kalemlerinin 19.775,00 TL+KDV (23.334,50TL) olarak belirlendiğini, ancak acentelik ilişkisinin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar davalı tarafça ödenecek masraf kalemlerinin güncellenmediğini, davalı tarafça ilk belirlenen rakam kadar ödenmeye devam edildiğini, geri kalan kısmın davalı tarafından ödenmesi gerekmesine rağmen davacının cirodan elde ettiği kârdan mahsup edildiğini, dolayısıyla ciro artışıyla sağladığı kârın güncellenmeyen masraflara mahsup edildiğini, davalının söz konusu güncelemeye yapmadığı gibi davalı tarafından ödenmesi gereken işçi kıdem tazminatları alacağı ile araç bakım masraflarının davacıya yükletildiğini, bu şekilde davacının borçlu çıkarıldığını, icra takibi yoluyla verilen teminat mektubunu icraya koyması neticesinde davacının icra dosyasına 5.000,00 TL ödeme yaptığını iddia ederek davacının masraf kalemlerindeki artış zamanında güncellenseydi hak edeceği alacak ile sözleşme hükümlerinin aksine kendisinden kesilmemesi gereken masrafların kesilmesi sonucu davalıdan geri alması gereken alacağın bir bütün olarak tespiti ile icraya ödenen paranın da bu alacaklarına eklenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin feshini gerektiren bir durum olmamasına rağmen davacının sözleşmeyi feshettiğini, fesih nedeniyle oluşan alacak için takip yapıldığını, masraf güncellemelerinin sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, kesintilerin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket kayıtlarında 8.174,25 TL tutarlı kıdem tazminatı kesintisinin 21.05.2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi"nin 26/e. ve zeyilnamesinin 4. maddesine göre, 01.10.2014 tarihinde 7.565,00 TL tutarlı araç bakım masrafının sözleşmenin 24. maddesine göre sözleşmeye uygun olarak davacıdan kesildiği, davalı tarafın ticari defterlerine göre 03.01.2015 tarihi itibari ile 3.933,55 TL davalının alacaklı olduğu, davacının icra dosyasına 15.04.2015 tarihi itibari ile 5.009,60 TL tutarlı ödeme
yaptığı, fazladan yapılan 1.076,05 TL ödemenin hukuki masraflardan kaynaklandığı, davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yana 14.05.2015 tarihi itibari ile cari hesap yönünden alacak ve borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava acentelik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı dava dilekçesinde davalı kargo şirketi ile akdedilen sözleşmenin 4. maddesine göre bir takım masrafların 6 ayda bir güncelenerek davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, bu ödemenin başlangıçta belirlenen KDV dahil 23.334,00 TL olarak ödendiğini, belirlenen masrafların zaman içerisinde artığını, davalının artan masraflar nedeniyle güncelleme yaparak kendisine ödemesi gerektiği halde gereken ödemeyi yapmadığını ve bu suretle davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının ticari defterlerinde alacak kaydı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının bu iddiası yönünde herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, davacının ticari defterleri incelenerek başlangıçta belirlenen ve davalı tarafından ödenen bu masrafların zaman içerisinde artıp artmadığı, artma olması halinde davalı tarafından güncelleme yapılıp yapılmadığı, güncelleme yapıldıysa bu masrafların davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacı vekili araç bakım ve onarım masraflarının davalıya ait olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 24. maddesine göre bu masraf kaleminin davacı tarafa ait olduğu gerekçesiyle bu alacak kalemi yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de, 21.05.2012 tarihli sözleşmenin 24. maddesinde bu masraf kaleminin davacıya ait olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, sözleşmenin eki protokolün 4. maddesinde araçların ve demirbaşların bakım ve onarım giderlerinin davalı kargo şirketine ait olduğu düzenlenmiş olup, bu alacak kalemi için davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, açıklanan bu hususlarda araştırma yapılması, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.