20. Hukuk Dairesi 2016/8900 E. , 2018/5704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan kadastro sırasında ...... köyü 103 ada 38, 44 ve 47 parsel sayılı 1318.85 m2, 644.77 m2 ve 166.57 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve fındıklık niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 103 ada 44 ve 47 sayılı parselin orman niteliğiyle ...... adına tapuya tesciline, 103 ada 38 sayılı parselin ise tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 38 sayılı parsele yönelik temyiz edilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.05.2011 gün ve 2011/6510-6064 sayılı kararıyla; "mahkemece, çekişmeli 103 ada 38 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece varılan sonucun dosya içeriğine uygun düşmediği, çekişmeli 38 parsel sayılı taşınmazın batısında bulunan yoldan sona gelen 103 ada 35, 36 ve 37 parsel ile kuzeyinde bulunan yoldan sonra gelen 40, 44, 47 ve 48 parsel sayılı taşınmazlar yönelik orman iddiasıyla açılan davaların kabul edilerek taşınmazların orman niteliğiyle ...... adına tesciline karar verildiğinden, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklığa dönüştüğü, ne var ki; yargılama sırasında davalının Aralık 1988 tarih ve 16 nolu tapu kaydına dayanmış olduğu, ancak, mahkemece dayanılan tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığının araştırılmadığı, bu nedenle, mahkemece dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde, taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydının yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, uygulamada kaydın revizyon gördüğü dava dışı taşınmazların özellikle gözönünde tutulması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanması, dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının duraksamasız saptanması, dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu belirlendiği takdirde dayanak tapu kaydının değişebilir sınırları içerdiğinden, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi, dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığı belirlendiği taktirde çekişmeli taşınmaz 6831 sayılı Kanununun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık niteliğinde bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu ...... ilçesi, ...... köyü 103 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptali ile orman vasfıyla ...... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/12/2014 tarih ve 2014/6112-10501 E-K sayılı kararıyla “bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerine uyulmadığı, davalının tutunduğu Aralık 1988 tarih 16 sıra nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, davalının ibraz ettiği aynı tarihli 7 nolu tapu kaydıyla birlikte uygulanması, dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaza uyduğu belirlendiği taktirde dayanak tapu kayıtları değişebilir sınırları içerdiğinden, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmeli, dayanak tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza uymadığı belirlendiği taktirde çekişmeli taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık niteliğinde bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına karşı davacı ... Yönetimince süresinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Dairemizin 21/05/2015 tarih ve 2015/2679 – 2015/4314 E-K sayılı kararıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu tapu kayıtlarının taşınmaza uymadığı, taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, orman vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.