12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/13494 Karar No: 2012/664
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/13494 Esas 2012/664 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/13494 E. , 2012/664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adıyaman İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/02/2011 NUMARASI : 2010/467-2011/88
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında 1 adet bonoya dayalı olarak 7.000.000.000 TL asıl alacak ve 9.000.000.000 TL işlemiş faiz olmak üzere 16.000.000.000 TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren aylık %15 faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. 19.10.2010 tarihinde borçlu vekili icra dairesine başvurarak, “takip talebindeki faiz oranının, takip tarihinden sonraki dönemler için yıllara göre değişen avans faiz oranlarına göre yeniden hesaplanmasını” talep etmiş, müdürlükçe söz konusu talebin icra mahkemesine yapılması gerektiğinden bahisle reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, “ değişen oranlarda avans faizi hesaplanması konusundaki taleplerinin reddine dair müdürlük işleminin iptali ile, takip tarihindeki ve takip tarihinden sonraki dönemler için yıllara göre değişen avans faiz oranlarına göre yeniden hesaplama yapılmasını” talep etmiş, İcra Mahkemesince de, bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmişse de, söz konusu raporun hükme esas almaya elverişli nitelikte olmadığı görülmektedir. 01/01/2000 tarihinde yürürlüğe giren 3095 Sayılı Yasanın 4489 Sayılı Kanunla değişik 2.maddesi; "Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur." düzenlemesini getirmiştir. Somut olayda, faiz hesabının yukarıdaki kurallara göre belirlenmesi yerine bu kurallara riayet edilmeksizin faiz hesaplaması yapılmıştır. Ayrıca her ne kadar işlemiş faiz hakkında da faiz talep edilmiş olması yasaya aykırı ise de, borçlunun itirazı olmadığından takipten sonra asıl alacak ve işlemiş faizin toplamı üzerinden faiz hesaplanması gerekir. Faize faiz yürütülemeyeceği yönündeki talep itiraz mahiyetinde olup süreye tabidir. Öte yandan B.K.nun 84/1.maddesine göre; "borçlu, faiz ve masrafları tediyede gecikmiş değilse, kısmen icra eylediği ödemeyi resülmale mahsup edebilir." Bu durumda borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paraya mahsup edilemez. Anıla maddenin dikkate alınması takip talebinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re"sen uygulanmalıdır. (Hukuk Genel Kurulu"nun 09.10.2002 tarih ve 2002/12-709 esas - 2002/781 karar sayılı kararı) O halde B.K 84.maddesi uyarınca, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekir. Mahkemece bu kurallar göz önünde bulundurularak ve denetime imkan verecek şekilde ek bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre itiraz hakkında bir karar verilmesi ve kurallar doğrultusunda şikayetin kabulü gerekirken hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.