11. Hukuk Dairesi 2016/13788 E. , 2018/4512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/07/2016 tarih ve 2015/1294-2016/915 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ... Tük. Ltd. Şti. ile davacı ... şirket arasında Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi imzalandığını, davacı şirketçe sigorta edilen emtianın taşımasının davalıların sorumluluğundaki araç ile yapıldığını, taşınma esnasında 08/04/2014 tarihinde bir kısım emtianın çalındığını ve hasar nedeniyle sigorta ettiren dava dışı ... Tük. Ltd. Şti"ye 8.700,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalılardan tahsili için icra takibi yapıldığını, itiraz ederek takibi durduklarını iddia ederek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, alıcı firmanın teslimatı kabul etmemesi nedeniyle davalının aracı uygun bir yere çekerek beklemeye başladığını, lavaboya gittiği esnada emtiaların çalındığını, emtianın taşınması esnasında en yüksek özenin gösterilmesine rağmen hırsızlık olayının meydana geldiğini, TTK"nın 875. maddesi uyarınca sorumluluklarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sigortalı emtianın davalı taşıyıcı ve araç maliki ..."ün şoförü davalı ..."ın araçtaki emtiayı boşaltamaması sebebiyle aracın benzin istasyonunun 300 metre uzağına park etmesi ve benzin istasyonuna gittiği esnada hırsızlık olayının gerçekleştiği, davalı şoförün, aracını güvenli bir park alanına park etmeyerek aracın başından ayrıldığı, en yüksek özeni göstermediği, bu nedenle oluşan hasardan sorumlu oldukları, talep edilen miktarın ile oluşan hasar ile uyumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalıların tazminat miktarını temyize konu etmemiş olmalarına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 442,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
Dava, yurt içi karayolu taşıması sırasında, davalı tarafından taşınan emtianın bir kısmının kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taşıma hukukumuz bakımından, taşıyanın sınırlı sorumluluğu esastır. Somut olayda, mahkemece, taşınan emtianın bir kısmının, yol kenarına park edilen kamyondan kimliği belirsiz kişilerce çalındığı, olayda, kamyonunu güvenli bir yere park etmemiş olan davalı şoförünün pervasızca hareket ettiği, bu nedenle de davalı taşıyıcının, TTK"nın 886. maddesi gereğince, emtianın bir kısmının kaybından ötürü, aynı kanunun 882. maddesinde öngörülen sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı kabul edilmiş, Dairemiz çoğunluğunca da bu gerekçe benimsenmek suretiyle davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi cihetine gidilmiştir.
Yerel mahkemenin ve Dairemiz çoğunluğunun, yukarda açıklanan düşüncesine katılmaya olanak görmüyorum. Şöyle ki, 6102 sayılı Kanun"a, CMR"nin 29. maddesinden aktarılan 886. madde hükmünde sözü edilen "pervasızca ve zararın muhtemelen gerçekleşebileceği bilinciyle hareket" etmek ibaresi, hükmün gerekçesinden de açık bir şekilde anlaşılacağı üzere, tek bir kavram olarak değerlendirilmeli ve kasta eşit bir kusur olarak yorumlanmalıdır.
Somut olay bakımından, taşınan emtianın kaybına, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, kimliği belirsiz kişi yahut kişilerin hırsızlık eylemi yol açmıştır. Davalı taşıyanın söz konusu eyleme aslen veya fer"an bir iştiraki, yani kasıtlı bir eylemi söz konusu değildir. Hiç kuşkusuz, davalı taşıyıcının şoförünün, aracın yükünün boşaltılamaması nedeniyle beklemede kaldığı süreçte kamyonu park etmek için daha güvenli bir yeri tercih etmemesi taşıyan açısından pervasız bir davranış olarak nitelendirilebilse de, bu pervasızlığın emtianın kaybının doğrudan amili niteliğinde olmadığı gibi hırsızlık gibi kasıtlı ve suç sayılan bir eylemin işlenebileceğinin öngörülmemiş olması, bu konuda bilinçle hareket edildiğinin, madde hükmünde belirtildiği şekilde söylenecek olursa, "zararın muhtemelen gerçekleşebileceği bilinciyle hareket edildiğinin" göstergesi, öz olarak ifade etmek gerekirse, "kasta eşdeğer bir kusurlu hareket" olarak nitelendirilemez.
Açıklanan bu nedenlerle, davalı yanın ileri sürdüğü temyiz nedenlerinin bu hususu da kapsadığının ve TTK"nın 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk ilkesi çerçevesinde tazmin sorumluluğu bulunduğunun kabulüyle yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan, Dairemiz çoğunluğunun ilave olunan gerekçe ile hükmün onanmasına ilişkin değerlendirmesine katılmıyorum.