19. Hukuk Dairesi 2015/17455 E. , 2016/9693 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkmesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 05/02/2015
NUMARASI : 2014/258-2015/57
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin araç alım bedeli olarak davalının banka hesabına 13/12/2013 tarihinde 21.000,00 TL yatırdığını, buna karşılık aracın devrinin yapılmadığını ve ödenen bedelin iade edilmediğini, bedelin iadesi talebiyle başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden 44.000,00 TL bedel karşılığında bir yolcu otobüsü satın aldığını, 21.000,00 TL ödeme yaptığını ve aracın fiilen davacıya teslim edildiğini, ancak davacının bakiye borcunu ödememesi nedeniyle aracın noterden devir ve tesliminin yapılmadığını, davacının muaccel bir alacağı olmadığı halde kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, zira kendi edimini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında harici taşıt satışı yapıldığı, banka havalesi ile 21.000,00 TL"nin araç alım bedeli olarak davalıya havale edildiği, KTK gereğince araç satışlarının noterlikler tarafından yapılmasının gerektiği, bunun resmi geçerlik şartı olduğu, şu halde taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların birbirlerine verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, bunun yanında davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davacının alacağa ancak icra takibinden itibaren faiz isteyebileceği, ayrıca taraflar arasında geçersiz sözleşme yapılması ve davalının haksız alacağının oluşumunda bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, kötüniyet tazminatı şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibinde davalının 21.000,00 TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline, faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava konusu alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğundan, İİK"nun 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi doğru görülmemiştir.
Ayrıca kararın gerekçe kısmında, davacının işlemiş faiz talebinin reddedildiği, icra takibinden sonra faiz isteyebileceği belirtildiği halde, hükümde ""faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine "" denilmek suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.