11. Hukuk Dairesi 2016/13841 E. , 2018/4511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.10.2015 tarih ve 2013/511-2015/672 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı ..."nin 06/11/2012 tarihli Suudi Arabistan-İstanbul uçağı ile İstanbul"a geldiğini, yolculuk esnasında valizlerinden birinin kaybolduğunu, kaybolan valizde hac görevi sırasında kullandığı ve hatırasını yaşatmak için yıkamadan saklamayı hayal ettiği iki takım ihramının bulunduğu, kaybolan valiz için davalı tarafından bugüne kadar ödeme yapılmadığını iddia ederek 5.960,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın 06/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava öncesinde 700,00 TL"nin kendisine ödenmesi karşılığı ibra belgesi alındığını, 700,00 TL"nin THY sigortacısı ... Sigorta tarafından davacıya ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, havayolu taşıması nedeniyle kaybolan valiz nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının, maddi tazminat ödemesi için imzasını içeren 700,00 TL’lik ibranamenin 26/03/2013 tarihli olduğu, davacı tarafından ibranameye şerh konulduğu, konulan şerhin miktar olarak belirlenen rakama şerh niteliği taşımadığı, bu ihtirazi kaydın tazminat miktarına ve bu miktardaki oluşan mutabakata davacı lehine etkisi olmadığı, 700,00 TL"lik maddi zarar adı altında yapılan ödemenin davacı tarafça kabulü karşısında davacının maddi zararının bu miktarda olduğunun kabul edilmesi gerekeceği ve bu ödemenin dava devamında olduğu gözetilerek davacının maddi tazminat talebi hakkında 700,00 TL"lik ödenen kısma ilişkin yeniden bir karar verilmesine yer olmadığı, 700,00 TL"lik kısmın çekincesiz kabul edilerek maddi zarar adı altında kabulü sebebiyle maddi zarar bu miktarda kabul edildiğinden maddi tazminatın fazlasına dair istemin reddi gerektiği, davacının taşıma işlemi sırasında kendisi için özel önem taşıyan hac görevini yerine getirdikten sonra manevi anlamda saklama arzusunda olduğu vazife sırasında giydiği ihramların kaybolması nedeniyle duyduğu üzüntü nedeniyle takdiren 1.500,00 TL"lik manevi tazminatın 06/11/2012 kayıp tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 700,00 TL’lik maddi tazminat alacağı dava devamında ödendiğinden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.