11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9258 Karar No: 2018/4025 Karar Tarihi: 26.04.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9258 Esas 2018/4025 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kardeşi olan mağdur adına sahte bir bono tanzim edip mağdura vermiştir. Mahkeme, sanığın suçlu bulunarak mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak sanığın savunmalarının yeterince araştırılmaması nedeniyle kararı bozmuştur. Hükmün gerekçesi, sanığın kardeşinin boşandığı eşine yapılan ödemeye ilişkin dekontun aranması ve sanığın suçunun belirlenmesinde sahtecilikle ilgili kanun maddesinin tartışılmasıdır. Kanun maddesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 211. maddesi olup, \"gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahtecilik\"i kapsamaktadır.
11. Ceza Dairesi 2016/9258 E. , 2018/4025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında kardeşi olan mağdur ... adına sahte bono tanzim edip mağdur ...’ya verdiği ve bu suretle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan davada; sanığın aşamalardaki savunmasında ‘‘...’ın kardeşi olduğunu ve kardeşinin evlenip eşinden ayrıldığını, kardeşinin eşinin nafaka istememesi karşılığında nakit para istediğini, kendisinin senet vermesini kabul etmeleri üzerine borçlu olduğu bir senet düzenlediğini, 25.000 TL değerinde bir senedi imzalayarak avukatlarının yanında gelinlerinin annesi ve babasına teslim ettiğini, daha sonra senedin bedelini ... Bankası ... Şubesinden ...Bankası"na kardeşi ... aracılığı ile boşandığı hanımı adına gönderdiğini, kardeşi ..."in dekontu getirdiğini ve senedi bankadan geri aldığını, bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, sonrasında kardeşi ...’ın verdiği senet karşılığında kendisine suça konu olan 25.000 TL"lik senedi verdiğini, yanlarında ... ve... isimli şahısların da olduğunu’’ söylemesi karşısında; sanığın kardeşi ... tarafından mağdurun boşandığı eşine yapılan ödemeye ilişkin dekontun... Bankası’nın ilgili şubesinden istenmesi; gerekirse sanığın savunmasında bildirdiği isimlerin tanık olarak dinlenip aralarında alacak, borç ilişkisi olup olmadığının belirlenmesi, sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK"nın 211. maddesi kapsamında “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.