Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16551
Karar No: 2018/4382
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16551 Esas 2018/4382 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/16551 E.  ,  2018/4382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, 36960 ada 10 parsel, 9 numaralı bağımsız bölümü dava dışı 3. kişi ile 125.000 TL bedelle satın almak üzere anlaştığını, 35.000 TL peşinatı ödediğini, bakiye 90.000 TL için ise davalıdan aldığı borca karşılık güvence olarak taşınmazın davalının üzerine tescil edildiğini, taraflar arasında akdedilen 22.08.2014 tarihli sözleşme gereğince 100.000 TL’nin davalı ...’a ödenmesi halinde taşınmazın davacıya devredileceğinin kararlaştırıldığını, davacının bedeli hazırlayarak davalıyı tapuya davet etmesine rağmen davalının devre yanaşmadığını, 90.000 TL’nin depo edilerek taşınmazın ... kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının nakit parası olmaması nedeniyle taşınmazı satın alamadığını, bunun üzerinde 90.000 TL karşılığında kendisinin satın aldığını, emlakçının ise, 22.08.2014 tarihli tam anlayamadığı sözleşmeyi, kendisine imzalattırdığını, davacıya borç para vermediğini, davacının daha sonra eve gelip oturmasına, iyiniyetinden ses çıkarmadığını, 100.000 TL’nin sözleşmeye göre temerrüt tarihinden itibaren faizi ile kendisine ödenmesi halinde tapuyu davacıya devretmeyi kabul edeceğini, sözleşmeye uymayanın davacı taraf olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 9 numaralı bağımsız bölümün satışına ilişkin, 22.08.2014 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinin TMK 706, 716 ve TBK 237. maddelerine göre geçersiz olduğu ve davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak ... iptali ve tescili isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, inançlı temlik sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir.
    İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır.
    İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır.
    İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.
    İnanç sözleşmesi, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.
    Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa HMK’nun 202. maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir.
    Yazılı delille veya delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir.

    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir.
    İnanç da bir sözleşme olup, genel zamanaşımı süresine tabi ise de buradaki sürenin başlangıcı, inanç gösterilenin borcunu yerine getirmeyeceği konusundaki tavrının ortaya çıkması ile başlar. Diğer bir anlatımla, inanç gösteren kişinin hakkına yargısız ulaşabileceği umudunun tükendiği tarih zamanaşımı süresinin başlangıcını teşkil eder.
    Somut olaya gelince; dava inançlı temlik yolu ile davalıya devir edilen taşınmazın tapusunun iptali ile tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu 10 parseldeki 9 numaralı bağımsız bölümün devri ile ilgili olarak davacı ... ve davalı ... arasında 22.08.2014 tarihli "10 Parselin Satışından İbarettir" başlıklı sözleşme düzenlendiği ve bu sözleşmede taşınmazın devrinin hangi sebeplerle gerçekleştirildiği açıklanmıştır. Belirtilen bu sözleşme, yukarıda değinilen 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inançlı temlik sözleşmesi niteliğinde olduğundan tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece adi olarak yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ve davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak ... iptal ve tescil isteyemeyeceği gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi