4. Hukuk Dairesi 2015/15986 E. , 2016/1984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 25/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının ... Bankası ... Şubesi"nde iş akdi ile çalıştığı, davalının ise aynı şubenin müdürü olduğu, davacının sicil notlarının davalı tarafından verildiği, sicil notları ile ilgili olarak davacı tarafından, dava dışı .... Bankası aleyhine Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesi"nde tespit davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde; davacı hakkında, davalı müdür tarafından tanzim edilen 2005 ve 2006 yıllarına ait Sicil ve Başarı Değerlendirmesi raporlarının objektif kriterlere dayanmadığının tespitine karar verildiği, kararın derecattan geçerek kesinleşmesi üzerine davacı tarafından eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı ile dava dışı .... Bankası arasında hizmet akdi bulunmaktadır. Davalı ise, şube müdürü olarak işveren vekili sıfatı ile iş yerinde, işvereni temsil etmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca; iş kanununa göre işçi sayılan kimseler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemeleri görevlidir.
Davacı, davalı şube müdürünün Sicil ve Başarı Değerlendirmesi raporlarını tanzim ederken objektif kriterleri gözetmediğini, hakkında olumsuz sicil doldurduğunu ve taraflı davrandığını belirterek, iş ilişkisinden kaynaklanan bir kısım eylemleri nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davada bir anlamda işveren/vekilinin özen borcuna aykırı davranıldığı ileri sürülmektedir. O halde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme iş mahkemeleridir. ilçesinde ayrıca iş mahkemesi bulunmadığından mahkemece davaya iş mahkemesi sıfatı ile bakılmalı, uyuşmazlık iş mahkemesi sıfatı ile çözümlenmelidir.
Diğer yandan mahkemece, davalının ikamet ettiği adresin .... İli olduğundan bahisle 6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olması da doğru değildir. 6100 sayılı HMK"nın 16. maddesine göre; haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Şu durumda, dava
konusu olayda, zarar gören, davayı kendisinin veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya haksız eylemin meydana geldiği yer mahkemesinde açabilir. Bu seçeneklerden herhangi birini kullanmak, bu tür davalarda, davacıya tanınmış bir haktır. Somut olayda davacı, bu seçimlik hakkını haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde kullanmıştır. Açıklanan nedenlerle Mahkemeleri yetkilidir. Bu bakımdan mahkemece, iş mahkemesi sıfatı ile işin esası incelenerek karar vermek gerekirken, yasa hükümlerine aykırı olarak yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.