Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5838
Karar No: 2021/1328
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5838 Esas 2021/1328 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5838 E.  ,  2021/1328 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurumdan almakta olduğu yaşlılık aylığının sahte hizmet kazandırılması nedeniyle iptal eden ve 01.12.2010 - 16.11.2015 süresi için yapılan yersiz ödemelerin iadesini isteyen kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine dair karara karşı davacı vekili temyiz edilmesi üzerine (kapatılan) 21.Hukuk Dairesinin 02.03.2020 tarih ve 2019/2696 E. - 2020/1292 K. sayılı ilamı ile onama kararı verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından maddi hata nedeniyle kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-İş Mahkemeleri Kanun’unun 8/3’üncü madde hükmü uyarınca İş Mahkemelerince verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunması hallerinde dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayanılarak verilmiş olan onama ve bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır.
    Davacının 25.11.2010 tarihli tahsis talebine istinaden, 4/a (SSK) kapsamındaki (1972 yılındaki 114 günlük, 1973 yılındaki 351 günlük çalışmaları dikkate alınarak) 1978 günlük çalışmaları, doğum borçlanması dahil 1730 günlük hizmeti olmak üzere, toplam 3708 gün M.Y.Ö. sigortaları primi ödediği tespit edilerek; kendisine 506 sayılı Yasa"nın Geçici 81/A maddesi uyarınca; 01.12.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı ve 16.11.2015 tarihine kadar ödendiği anlaşılmıştır. Kurum denetim raporuna istinaden 01.10.2010 - 10.11.2010 tarihleri arasında yapılan 40 hizmeti iptal edildikten sonra geriye 3615 gün prim gün sayısı kaldığı ancak doğum borçlanmasının hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir irdeleme bulunmadığı anlaşılmakla, maddi hataya dayalı (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 02.03.2020 tarih ve 2019/2696 E. - 2020/1292 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 41. maddesi ile, "Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32"si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.
    Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
    Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
    Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası bakımından;
    a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci fıkrasının ilgili bendine göre,
    b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
    Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını geçemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
    11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa"nın 43. maddesi ile ise; 5510 sayılı Yasa"nın 41/1-(a) maddesi değiştirilerek 5510 sayılı Yasa"nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadınların da doğum borçlanması yapabilmesi imkanı getirilmiştir.
    Kural olarak her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da kanunların geriye yürümemeleridir.
    Hizmet akdine bağlı çalışan kadınlara ilk defa doğum borçlanması yapabilme imkanı tanıyan 5510 sayılı Yasa’nın 41/1.a düzenlemesinde, "a" bendinin ilk kısmında yer verilen borçlanma imkanı, çalışırken ücretsiz doğum ya da analık izni kullanılan sürelere ilişkindir ki bu doğal olarak daha önce sigortalı olmayı gerektirir. Aynı bendin ikinci kısmındaki borçlanma imkanı ise doğrudan ve sadece 4 /1-a kapsamındaki sigortalı kadına tanınmış ve borçlanacağı süre (doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmayacağı süre) olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu imkandan yararlanabilmek için de, geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması koşulu kabul edilmektedir.
    Anılan maddede yer verilen borçlanma imkanının, doğrudan ve açıkça sadece 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılara tanınmış olması, borçlanma talebinde bulunanın doğum tarihinden önce 4/1-a bendi kapsamında çalışması olgusunun arandığını; bunun da doğal olarak doğumdan önce sigortalı olmayı gerektirdiği açıktır.
    Öte yandan maddenin ancak sigortalı olarak çalışan kadın tarafından kullanılabilecek olan ücretsiz doğum ya da analık izni sürelerine ilişkin olması ve borçlanılacak sürenin doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmayacağı süre olarak tanımlanması da, bu imkandan yararlanabilmek için doğum öncesi çalışıyor olmanın, yani sigortalılığın zorunlu olduğunu göstermektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 18/05/2011 günlü 2011/10 - 311 Esas ve 2011/322 Karar sayılı kararı)
    Belirtilen açıklamalar ışığında Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, davacının 10.7.1984 ve 9.11.1985 tarihlerinde yaptığı doğumlar nedeniyle 03.09.2010 tarihli borçlanmanın yukarıda belirtilen yasa kapsamında irdelenerek, elde edilecek sonuca göre, yaşlılık aylığı koşullara yeniden değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi