22. Hukuk Dairesi 2017/26989 E. , 2020/1407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette tahakkuk servisinde kaçak kontrol, sayaç okuma, trafo bakımı ve şoförlük gibi işlerde çalıştığı, yaz aylarında 08-17.30 saatleri arası diğer aylarda 08.00-23.00 saatleri arası çalıştığı, tüm resmi ve dini bayramlarda çalıştığı, aylık 300,00 TL yemek ve 200,00 TL yol yardımı yapılacağı söylenmesine rağmen bu yardımların yapılmadığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta ve genel tatil ücreti, yemek ve yol yardımı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının yol ve yemek ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda Mahkemece emsal dava dosyasına atıf yapılmak sureti ile yol ve yemek ücretine yönelik hesap yapılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının yol ve yemek ücretleri hüküm altına alınmıştır.
Ancak yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; davacının çalıştığı alt işverenlerin davalı ile yaptıkları hizmet alım sözleşmesi ve ekleri dosyaya kapsamında bulunmamaktadır. Dosya ekinde emsal olduğu belirtilen dava dosyası fiziken dosya içerisinde yer almadığından bu aşamada bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. Bu sebeple, öncelikle, davacının çalıştığı alt işveren şirketlerle yapılan tüm hizmet alım sözleşmeleri, teknik ve idari şartnameler ile hizmet sözleşmelerinin ekleri ile birlikte davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş."den temin edilerek yemek ve yol yardımına ilişkin düzenleme bulunup bulunmadığı, ihale sözleşmelerinde şartnameye atıf olup olmadığı ve sözleşmede birim fiyata yol ve yemek ücretinin dahil edilip edilmediği belirlenmeli emsal dava dosyası içeriğindeki bilgi ve belgeler de incelenerek, aylık 200,00 TL yol ücreti ve aylık 300,00 TL yemek ücreti ödenmesine ilişkin kabullerin dayanaklarının ne olduğu tespit edilmelidir.
Ayrıca, başka bir dava dosyasına cevaben düzenlendiği anlaşılan 31.10.2012 tarihli ... Elektrik Dağıtım A.Ş. Diyarbakır İl Müdürlüğü’nün cevabi yazısında, yol ve yemek ücretlerinin nakdi olarak ödendiğine ilişkin ifade bulunmakta olup, bu yazı içeriği üzerinde durularak, hangi tarih aralıklarında ne miktarda ödeme yapıldığı hususunun kararlaştırıldığı, ilgili müdürlükten sorularak, alınacak cevabi yazı ve ekleri değerlendirilmelidir.
Yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra davalının yemek ve yol ücreti ödemesi gerektiği anlaşılıp da ödenecek yemek ve yol yardımının miktarının belirlenememesi halinde ilgili oda ve kurumlara müzekkere yazarak, davacının çalıştığı döneme ilişkin her yıl için ayrı ayrı ve gidiş geliş toplu taşıma ücreti sorulmalı, yine davacının çalıştığı döneme ilişkin her yıl için ayrı ayrı günlük yemek ücreti konusunda emsal araştırması yapılmalı, gelen yazı cevapları ve araştırma yazıları ile birlikte dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 6 yıl 2 ay çalışması bulunan davacının kıdemine göre hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 90 gün olduğu ve hiç yıllık ücretli izin kullanmadan çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının işe başladığı 2007 tarihinden iş sözleşmesinin son bulduğu 2013 tarihine kadar geçen çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.