17. Hukuk Dairesi 2015/12038 E. , 2018/1580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların murisi ...’ın ... Bankası ... Şubesi’nden 20.000,00 TL kredi kullandığını, ... tarafından ... Emeklilik A.Ş’den hayat sigortası poliçesinin yapıldığını, 3. kişi lehine yapılan hayat sigortacısı lehine ... Sigorta A.Ş’nin kendi menfaatini yani davacıların murisi ...’ı riziko işçisi olarak kendi lehine sigorta ettirdiğini, ...’ın 09.04.2010 tarihinde vefat ettiğini, kredi borcu için müvekkillerinin 15.10.2010 tarihinden dava tarihine kadar toplam 8.441,45 TL ödeme yaptığını, bu nedenle hayat sigortası poliçesi kapsamında kalması nedeni ile 20.000,00 TL kredi borcundan dolayı ...’ye borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri tarafından ödenmiş bulunan 8.441,45 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... vekili; müvekkili şirketin bankacılık alanında faaliyet gösterdiğini, sigorta şirketi nezdinde bankanın sorumlu tutulamayacağını, bankanın acente olarak yükümlülüğünü yerine getirdiğini, poliçenin davacı ile diğer davalı arasında imzalandığını, bankanın söz konusu poliçeden ötürü daini mürtehin sıfatı ile sigorta sözleşmesinden teminata alınan riskin gerçekleşmesi halinde öncelikle hak ve menfaat sahibi olduğunu, bu nedenle davanın önce husumet, olmadığı taktirde esastan reddini savunmuştur.Diğer davalı ...vekili; davacıların miras bırakanının sigortalı olduğunu, 20.000,00 TL vefat teminatı bedelli ... sertifika nolu 16.04.2010 başlangıç tarihli ...Bank A.Ş kapsamlı yıllık ... Hayat Sigortası ile sigortalandığını, Sigorta sözleşmesinden de görüleceği gibi ... Bank A.Ş’nin daini mürtehin sıfatları olduğunu, davacıların davada sıfatları olmadığını bu nedenle husumetten dolayı davanın reddini talep ettiği esasa ilişkin olarak da; davacıların murisine kanser tanısının sigorta sözleşmesinin akdedilmesinden önce konulduğunu buna rağmen sigorta sözleşmesinde kanser hastalığından bahsedilmediğini, bunun da TTK"nın 1290. maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacıların murisi sigorta poliçesini imzalarken doğru beyanda bulunmadığından; TTK"nın 1290 ve Hayat Sigorta Poliçesi Genel Şartları C.2.2 maddesi gereği poliçeden cayma hakkı doğduğu ve poliçeden caymakla da haklı olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 10,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.