Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/20159 Esas 2017/9309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20159
Karar No: 2017/9309
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/20159 Esas 2017/9309 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/20159 E.  ,  2017/9309 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... Tüketici Mahkemesi
    Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı şirket ile aralarında 29.06.2012 tarihinde haricen taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, satı bedeli olarak davalıya 320.000 TL bedel ödediğini, sözleşme gereğince 130.75 m² alanlı dairenin teslim edileceğinin taahhüt edildiği, ancak satın aldığı daire inşaatına gittiğinde dairenin belirtilen metrekarede olmadığından şüphelenerek yetkili kişilerle görüştüğünü, ancak dairenin metrekaresine ilişkin bilgi verilmediğini, bunun üzerine dairenin metrerakesinin belirlenmesi için ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/119 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, yapılan inceleme sonunda dairenin balkonlu net alanının 88.69 m², balkonsuz net alanının 73.49 m² olarak hesaplandığını ileri sürerek sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesine mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, sözleşme konusu taşınmazın taahhüt edilenden daha küçük olduğundan bahisle sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılması istemiyle eldeki dava açmıştır. Mahkemece, sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de, davalı müteahhit olup taşınmazı sözleşmeye uygun halde bitirip teslim etme edimini yüklendiği, davalının da bedel ödeme edimini yüklendiği ve davacı tarafından bedelin ödendiği iddia edilmektedir. Mahkemece, her ne kadar resmi şekilde yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, gerek 30.09.1988 tarihli 1987/2 E.-1988/2 K. sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı gerekse T.M.K.’nun 2.maddesi dikkate alındığında, kat mülkiyetine tabi olmak üzere başlanılan bir binada resmi şekle uyulmadan satıcıdan (müteahhitten) bağımsız bölümü satın alan kişinin bütün borçlarını yerine getirdikten sonra sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkının kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının ödeme iddiası dikkate alınarak ödemenin yapılıp yapılmadığına ilişkin gerekli araştırma yapıldıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.