Bankacılık Kanunda zimmet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/8202 Esas 2020/754 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bankacılık Kanunda zimmet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında kamu davasının ortadan kaldırılmasına

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
O yer Cumhuriyet Savcısının temyizinin sanıklar ........, ... hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmü ile sınırlı olduğu gözetilerek, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekili, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyizlerine göre yapılan incelemede;
I) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sahte imzalı tediye fişleri ile gerçekleştirildiği iddia olunan zimmet eylemlerine ilişkin olarak, yargılamaya devam edilerek fişlerdeki sahte imzalarla mudilerin bankada bulunan hesap kartonetlerindeki imzaları karşılaştırılarak aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının saptanması suretiyle eylemlerin basit ya da nitelikli zimmet olarak nitelendirilmesi yerine eksik inceleme ile eylemler basit zimmet kabul edilerek yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmiş ise de; suçun "nitelikli zimmet" olduğunun kabulu halinde de zamanaşımını kesen son işlem olan sanıkların savunmalarının alındığı 29/04/2003, 19/12/2003, 25/12/2003 ve 30/03/2004 tarihleri itibarıyla temyiz inceleme gününde 4389 sayılı Kanunun 24/7.a maddesi uyarınca zamanaşımının durduğu süre de düşüldükten sonra, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesinde öngörülen 15 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla, bu husus sonuca etkili görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında diğer 8 sanıkla birlikte 4389 sayılı Kanunda düzenlenen zimmet suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış olup, zamanaşımını kesen son işlem olan sanıkların savunmalarının alındığı 29/04/2003, 19/12/2003, 25/12/2003 ve 30/03/2004 tarihleri itibarıyla temyiz inceleme gününde 4389 sayılı Kanunun 24/7.a maddesi uyarınca zamanaşımının durduğu süre de düşüldükten sonra, nitelikli zimmet suçu bakımından suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesinde öngörülen 15 yıllık asli zamanaşımı süresinin tamamlanmış bulunduğu anlaşılmış ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 765 sayılı TCK"nun 102/3 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.