Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13522
Karar No: 2018/4501
Karar Tarihi: 18.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13522 Esas 2018/4501 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/13522 E.  ,  2018/4501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/04/2015 tarih ve 2014/1-2015/268 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 29/11/2007 tarihinde müvekkilinin %75, müvekkilinin eşi ...’ın %12,5 ve ...’ün %12,5 ortaklığı ile kurulduğunu, şirket ortakları ve müvekkilinin aralarında 28/01/2010 tarihli devir sözleşmesi ile şirkette yer alan tüm aktif ve pasiflerini ...’ya devir edecekleri yönünde anlaştıklarını, müvekkilinin sermaye payı ayni sermaye olduğundan şirketteki hisse devrini ancak 3 yıl sonra yani 29/11/2010 tarihinde yapabileceğinden devir sözleşmesi kapsamında diğer ortakların toplam %25 hisseyi ...’ya 27/01/2010 tarih ve 11 no"lu Ortaklar Kurulu Kararı ile devir ettiğini, işbu devir sözleşmesi ile gerek şirketin eski ortakları gerekse müvekkili ile ...’nın müvekkilinin hisse devrinin 29/11/2010 tarihinde yapılacağı hususunda anlaştıklarını, bu tarihten sonra şirket ortak ...’nın %25 hissesini ...’a 09/03/2010 tarih ve 15 no.lu Ortaklar Kurulu ararı ile devir ettiğini, yine müvekkili ile diğer şirket ortağı ..."ın 22/03/2010 tarih ve 16 sayılı Ortaklar Kurulu Kararı ile şirket sermayesinin artırılmasına karar verdiğini ve hisse oranlarının müvekkilinin %20 ve diğer ortak ...’ın %80 olarak tescil edildiğini, sonra şirket müdürünün ve şirket adresinin değiştirilmesi hususunda iki karar daha verdiklerini, sonra hiçbir şekilde bir karar almadıklarını, 28/01/2010 tarihli sözleşmeye göre ve bu sözleşmeyle hissesini devir aldığı ...’dan ötürü ..."ın müvekkilinin hissesini 29/11/2010 tarihinde almaya yanaşmadığını, müvekkili tarafından davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini ama sonuç alınamadığını, 28/01/2010 tarihli sözleşme ile müvekkilinin şirketteki tüm haklarını, alacaklarını ve borçlarını devir ettiğini, buna karşın vergi borcu tehdidi ile karşı karşıya kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketteki ortaklıktan haklı sebeple çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, devir sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun 520. maddesine göre, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için noterde sözleşme yapılması, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi, bunların esas sermayesinin az dörtte üçüne sahip olması ve şirket pay defterine kaydedilmesinin gerektiği, 28/01/2010 tarihli adi yazılı şekilde yapılmış devir sözleşmesi geçersiz olduğundan geçerli bir pay devrinden söz etmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı şirket ortaklığından haklı sebeple çıkmaya ilişkin olup, mahkemece, 28/01/2010 tarihli adi yazılı şekilde yapılmış devir sözleşmesi geçersiz olduğundan geçerli bir pay devrinden söz etmek mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacı, 28.01.2010 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesi uyarınca hisselerinin dava dışı ... tarafından 29.11.2010 tarihinde devralınması gerekirken devralınmadığını, anılan sözleşme uyarınca davalı şirkete karşı borç ve yükümlülüğü kalmamasına rağmen vergi ziyaı cezası ve vergi borcu tehdidi altında kaldığını ileri sürerek, bu sebeplerle haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma talep etmiş olup, mahkemece, 6102 sayılı TTK m. 638/2 uyarınca haklı sebep ve koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi