11. Hukuk Dairesi 2016/11187 E. , 2018/4500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.04.2016 tarih ve 2014/81-2016/323 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %16,666 pay sahibi olduğunu, müvekkili dışındaki pay sahiplerinin şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin 3 Aralık 2013 tarihli 2012 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldığını ve olumsuz oy kullanarak muhalefetlerini tutanağa geçirttiğini, genel kurul toplantısının TTK m. 428 hükmüne uyulmadan gerçekleştirildiğini, yönetim kurulu faaliyet raporunun ve denetçi raporunun şirketin gerçek durumunu yansıtmadığını, müvekkilinin bilgi alma hakkının kısıtlandığını, şirket ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, yönetim kurulu üyeleri tarafından bir takım gerçek dışı ve usulsüz işlemin şirketin ticari defterlerine işlendiğini, 203.960 EURO’nun davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmiş gösterildiğini ancak hiçbir ödeme yapılmadığını, yüksek miktarda kredi çekilerek yönetim kurulu üyelerine aktarıldığını, genel kurulun şirket bilanço, kar-zarar hesaplarının müzakeresi konulu 4 numaralı kararının iptalinin gerektiğini, davalı şirketin ... Projesi kapsamında inşa edilen bir kısım konutlarını pay sahiplerinin yakınlarına emsal bedelin çok altında sattığını, bunun örtülü kazanç aktarımı olduğunu, diğer bir kısım taşınmazın da üçüncü kişilere emsal bedelinin altında satıldığını, finansal tabloların onaylanmasına dair kararın iptali gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin dürüstlük kuralına aykırı olarak şirkete borçlandıklarını, şirket pay sahiplerinin kullanmış oldukları kredilerden dolayı şirkete herhangi bir faiz ödemesinde bulunmadıklarını, davalı şirketin kar payı dağıtımından kaçınmasının usulsüz olduğunu, mevcut yönetim kurulunun tekrar seçilmiş olmalarının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, kabul edilen iç yönergenin toplantı öncesi müvekkili ile paylaşılmadığını ve toplantı sırasında müzakere edilmediğini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bilanço, kar-zarar hesaplarının gerçeği yansıttığını, genel kurulda alınan diğer kararların da usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurul çağrısının usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, davacının vekili aracılığıyla temsil edildiği, usulsüzlük bulunsa bile sonuca etkisinin olmadığı, bilanço, kar ve zarar hesapları geçmiş dönemde yönetim kurulu üyelerince yakınlarına piyasa fiyatlarının çok altında yapılan satışları içerdiği, taşınmazların % 50"ye varan oranda düşük fiyatla satıldığı, anılan işlemlerin yer aldığı hesapların dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ve 4. maddenin iptali gerektiği, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçinin ibrasına ilişkin 5. maddenin de dürüstlük kurallarına aykırı şekilde şirketin mal varlığı kapsamındaki varlıkların rayiç bedellerinin çok altında satıldığından iptalinin gerektiği, diğer kararların iptal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin genel kurulunda alınan gündemin 4 ve 5. maddeleri kapsamındaki kararların iptaline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bilanço ve kar/zarar hesaplarının görüşüldüğü gündemin 4. maddesinin genel kurulda onaylanmasının, bilanço ve kar/zarar hesaplarının geçmiş dönemde yönetim kurulu üyelerinin yakınlarına piyasa fiyatlarının çok altında yapılan satışları da kapsadığından dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan satışlar sebebiyle 4. maddenin iptal edilebileceği belirtilmişse de, bilanço ve gelir tablosu ile ticari kar tutarının davalı şirketin yasal defter kayıtlarını yansıttığı belirtilmiştir.
Davalı şirketin bilanço ve kayıtlarında, yapılan satışlar ve bedelleri gerçeği yansıttığına göre, davalı şirket yönetim kurulunun piyasa rayiç bedelinin altında yapılan satışlar nedeniyle sorumluluğu cihetine gidilebileceği gibi, zaten dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilikin gündemin 5. maddesinin de mahkemece iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylandığı gündemin 4. maddesinin iptaline dair yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.