Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2698 Esas 2017/6470 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 11/10/1982 olduğunun tespitiyle, borçlanma talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ..."da sigorta kapsamına girdiği 11.10.1982 tarihinin ..."de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının yurt dışı borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında yapılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili 30.06.2015 tarihli celsede, yurt dışı başlangıcı ile ilgili talebinden vazgeçtiğini, diğer talebinin kabulüne karar verilmesini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,davacının 18 yaşını doldurduğu 11.10.1983 ile 29.09.2003 tarihleri arasındaki hizmetlerini 3201 sayılı yasaya göre 5510 sayılı kanunun 4/a maddesi kapsamında borçlanabileceğinin tespitine,Davacının 5510 sayılı kanunun 4/1-a bendine yönelik talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının yurt dışı başlangıç tarihinin ..."de sigortalılık başlangıcı kabul edilmesi ile ilgili talebinden vazgeçtiğini beyan ettiği,borçlanma talep tarihinden önce ülkemizde 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı çalışması bulunan davacının yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun"un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece, hüküm fıkrasının 1. bendinde ""davacının 5510 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında borçlanabileceğinin tespitine"" denildikten sonra 2.bentte ""5510 sayılı kanunun 4/1-a bendine yönelik talebin feragat nedeniyle reddine"" denilerek anlam bakımından çelişki oluşturacak biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasınının ""2-)Davacının 5510 sayılı kanunun 4/1-a bendine yönelik talebinin feragat nedeniyle reddine"" şeklindeki "" 2. bendinin tümüyle silinerek hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.